2016 Yılı8. Hukuk Dairesiİlamların İcrasıTakip Açılış

İlama konu edilen hakkın elbirliği mülkiyetine konu bir hak olması, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda ayrıca müteselsillik kaydı konulmadığı sürece, kendiliğinden müteselsil sorumluluğu gerektirmez. Bu durumda, her iki borçlunun ödenmesi gereken paradan eşit oranda sorumlu olduklarının kabulü gerekir.

8. Hukuk Dairesi         2016/4718 E.  ,  2016/7233 K.
“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, dayanak ilamda, borçluların müteselsilen sorumlu olacağına ilişkin karar verilmediği halde icra emrinin, müteselsil sorumluluk esasına göre düzenlendiğini, borçluların ilamda belirtilen vekalet ücreti ve yargılama giderinden eşit oranda sorumlu olduklarını belirterek ilama aykırı olarak düzenlenen icra emrinin ve takibin iptalini istemiştir.
Mahkemece, dayanak ilamda davacıların elbirliği mülkiyeti ile malik oldukları, aralarında tesellül hükümlerinin geçerli olduğu, aleyhlerine hüküm verilen davacılar birden fazla kişi olmasına rağmen, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden ayrı ayrı paylaştırma yapılmadığından sorumluluğun müteselsil olması gerektiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesi de mümkün değildir (HGK 08.10.1997 tarih 1997/12-517 Esas, 1997/776 Karar sayılı kararı).
Şikayete konu ilamda; vekalet ücreti ile yargılama gideri yönünden borçluların sorumluluğuna karar verilmiş ise de; sorumluluğun müteselsil mi, yoksa müşterek mi olduğu konusunda bir açıklamaya yer verilmemiştir. İlama konu edilen hakkın elbirliği mülkiyetine konu bir hak olması, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda ayrıca müteselsillik kaydı konulmadığı sürece, kendiliğinden müteselsil sorumluluğu gerektirmez. Bu durumda, her iki borçlunun ödenmesi gereken paradan eşit oranda sorumlu olduklarının kabulü gerekir.
O halde, anılan ilamda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinden borçluların eşit oranda sorumlu oldukları kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Related Articles

Back to top button