Son Eklenenler
-
HMK kapsamında verilen milli hakem kararlarının verildikleri anda icra edilebildiği, bu kararların kesinleşmesine gerek kalmadan takip başlatılabileceği-
-
Borçlunun, ilam kesinleşmeden ilamın icraya konulamayacağı yönünde bir şikayeti bulunmamasına rağmen, mahkemece, talep aşılıp bu husus değerlendirme konusu yapılarak icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, takip dayanağı ilam, katılma alacağına ilişkin olup, infazı için kesinleşmesi de gerekmemektedir.
-
İcranın geri bırakılması kararının, ancak lehine tehiri icra kararı tesis edilen borçlu yönünden hüküm ifade ettiği, borcun, tehiri icra kararı için sunulan teminat mektubu ile değil, bu teminat mektubunun paraya çevrilmesi ile ödenmiş sayılacağı
-
İtirazın iptali ilamının, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olduğu, itirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesinin gerekmediği- İtirazın iptali kararını temyiz eden borçlunun, Yargıtay’dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebileceği
-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, dosyada malvarlığı sorgulaması ve haciz talebi olduğu işlem tarihleri dikkate alındığında dosyanın zamanaşımına uğramadığı-
-
İlamda faiz ve faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde faizin kararın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerekir.
-
Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamların şahsın hukukuna ait olması nedeniyle, kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı- Maddi-manevi tazminat, ilam vekalet ücreti, yargılama giderinin tahsili istemiyle, dayanak ilam kesinleşmeden başlatılan takibin iptali gerektiği-
-
Dava konusu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespit ve men’ine karar verilerek, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine” ilişkin ilam tarafların şahsı ya da ailevî yapısı ile ilgili hukukî durumlarında, ticaret sicili kayıtlarında değil, malvarlığında değişiklik oluşturacak nitelikte olduğundan ilâmın takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmediği
-
Taşınmazın icra hukuk mahkemesince İİK’nun 36. maddesi hükmünce teminat olarak kabul edildiği durumda, alacaklı lehine taşınmaz üzerine ipotek konarak borçluya mehil verilmesi gerektiğ
-
Tasarrufun iptali- Tehiri icra- Aşkın haciz-