T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2023/9454
KARAR NO: 2024/6303
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 01/11/2023
NUMARASI : 2022/2558-2023/3093
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibine karşı ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı bankanın, ödenmesi gereken taksitleri belirlemeden, uhdesinde bulunan blokeli parayı borçtan mahsup etmeden ve borcun vadesi gelmeden takip başlatmasının usulsüz olduğunu, ipoteğin limit ipoteği olması nedeniyle alacağın tutarının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeyle alacaklı tarafından ispatlanması gerektiğini, kendisine ayrıntılı bir hesap kat ihtarnamesi gönderilmediğini, takipte talep edilen faize ve faiz oranına da itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin reddine hükmedildiği, kararın şikayetçi ipotek borçlusu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde; kural olarak limitin aşıldığı yönündeki şikayetler dışında tüm şikayetler, İİK’nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. İpotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayetler ise; İİK’nun 16. maddesinin 2. fıkrası uyarınca süreye tâbi değildir.
Öte yandan; İİK’nın 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun’un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.
İİK’nın 19. maddesinde ise; “Gün olarak tayin edilen müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Bir müddetin sonuncu günü resmi tatil gününe rastlarsa müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; ipotekli taşınmaz malikinin şikayetlerinin bir kısmının 7 günlük süreye, bir kısmının da süresiz şikayete tabi olduğu görülmekle birlikte, icra emrinin şikayetçiye 16.7.2021 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresinin son gününün ise 23.7.2021 olup, son gün, resmi tatil olan Kurban Bayramı tatiline rastladığı için şikayet süresinin, tatili takip eden ilk iş günü olan 26.7.2021 tarihinde biteceği tespit edildiğinden, 24.7.2021 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvurunun süresinde olduğu anlaşılmıştır.
O halde mahkemenin, şikayetçinin icra emrine yönelik itirazlarını 7 günlük süre içerisinde ileri sürmediğine yönelik gerekçesi yerinde olmadığından, mahkemece şikayetçi ipotek borçlusu tarafından ileri sürülen şikayet ve itiraz nedenlerinin incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 01.11.2023 tarih ve 2022/2558 E. – 2023/3093 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 16.3.2022 tarih ve 2021/106 E. – 2022/355 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.06.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.