12. Hukuk Dairesi2023 Yılıİpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra TakibiKDVTaşınmaz Satışı

İpotek Alacaklısı Bankaların, KDV’den Muafiyetinin borçlu ve kefilinin borçları ile ilgili olarak onlara ait taşınmazları cebri icra yolu ile aldığı takdirde söz konusu olduğu, ipotek veren 3. kişinin taşınmazının alacağa mahsuben alınmasında KDV’den muafiyetin söz konusu olmadığı

T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

Esas No : 2022/8787
Karar No : 2023/1962
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 18.05.2022
SAYISI : 2022/368 E., 2022/897 K.
DAVACI/ALACAKLI : Odea Bank Anonim Şirketi
DAVA TARİHİ : 04.11.2021
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
TEMYİZ EDEN : Davacı/Alacaklı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03.12.2021
SAYISI : 2021/566 E., 2021/648 K.

Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayet nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
Şikayetçi alacaklı şikayet dilekçesinde; borçlular aleyhine icra takibi başlattıklarını, Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2018/9175 Talimat sayılı dosyasından ipotek veren 3. Kişi Ş…….. Özdemir adına kayıtlı taşınmazın ihalede alacağına mahsuben satın alındığını, ihalenin kesinleştiği, alacaklı banka tarafından İcra Müdürlüğünden tescil talep edilmesi üzerine 28.10.2021 tarihli karar tensip tutanağında ”ihale tarihi itibarı ile satış ilanında belirlenen %8 oranında KDV bedelinin yatırılması halinde, taşınmazın ihale alıcısı banka adına tescil ve teslim işlemlerinin yapılmasına” karar verildiğini, bankanın vermiş olduğu krediye karşılık alacağını güvence altına alma amacıyla kurulmuş olan ipoteğe dayalı olarak takip başlattığını, KDV’den sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle şikayetin kabulüne, Gebze İcra Dairesi’nin 2018/9175 talimat dosyasında yer alan 28.10.2021 tarihli icra memur muamelesinin iptali ile banka tarafından ihtirazi kayıtla ödenen KDV tutarının iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı duruşmadaki beyanında şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin değişik (r) bendinde ”…bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin” KDV’den muaf olduğu açıkça belirtildiği, bu durumda alacaklı bankanın, alacağına karşılık borçlu ve kefilinin borçları ile ilgili olarak onlara ait taşınmazları cebri icra yolu ile aldığı takdirde KDV’den muaf olduğu, borçlunun Öz…. ….. şirketi olduğu ve ihale konusu taşımazın malikinin borçlu şirket olmadığı ve taşınmazın borçlu şirket lehine ipotek veren üçüncü kişi Ş………… Özdemir’e ait olduğu görülmekle; davacı banka tarafından alacağına mahsuben alınan ihale konusu taşınmazın borçlu şirkete ait olmaması nedeniyle taşınmazın satış bedeline ilişkin KDV miktarından da ihale alıcısı olarak şikayetçi bankanın muafiyetinin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi alacaklı istinaf dilekçesinde; bankanın katma değer vergisinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, konuyla ilgili Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin E. 2009/29366, K. 2010/10680 sayı ve 29.04.2010 tarihli kararında da, “bankaların yalnızca kredi sözleşmesinden kaynaklanan değil, her türlü alacaklarının tahsili için yaptıkları icra takibi nedeniyle yapılan ihale sonucu taşınmazı alacaklarına mahsuben almaları halinde, anılan işlemin damga vergisinden müstesna olduğunun kabulü gerektiğini, alacaklı bankanın, kredi alacağından dolayı icra takibi başlattığı, kesinleşen takip üzerine, yapılan ihalede borçluya ait taşınmazı alacağına mahsuben aldığı, bu durumda, alacaklı bankanın KDV ve damga vergisi uygulamasından muaf olup kendisinden bu konuda ödeme yapılması istenemeyeceğini, kurumların mali yapılarını güçlendirme amacı taşıyan istisnaların sözüne ve özüne aykırı olarak uygulama farklılıkları yaratılmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirterek beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi tekrar edilerek alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi alacaklı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacaklıdan %8 oranında KDV bedelinin alınmasına yönelik 28.10.2021 tarihli icra müdürlüğü işleminin iptaline dair şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16. maddesi, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesi, 17. maddesinin değişik (r) bendi ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2014/23992 esas 2014/30276 karar sayılı ilamı

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu