Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip Kategorisine En Son Eklenenler
-
Senet aslının icra kasasında olmadığı hususunun, ancak ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu tarafından İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirme konusu yapılabileceği, icra mahkemesince re’sen nazara alınamayacağı-
-
Mücbir sebep nedeniyle çek aslının takibe eklenmesi mümkün olmadığından aslı gibidir imzalı çek fotokopisine dayalı olarak takip başlatılmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
-
TTK’nın 134-158 maddeleri ve 193 sayılı Kanun 81 maddesi şartlarında tüm varlık, borç, hak ve yükümlülükleriyle ve tüzel kişiliği sona ermek suretiyle tasfiyesiz bütün halinde devir yolu ile birleşme dayanılarak kambiyo senedinde imzası olmayan ve takipte de taraf olmayan 3. kişinin kambiyo senedine özgü takipte borçlu olarak eklendiği görülmekte olup, birleşme ve birleşmenin taraflara getireceği hak ve yükümlülükler yargılama yolu ile belirlenmeden kambiyo takibinde borçlu olarak yer almayan birleşilen 3. kişiye dosya borcunu ödemesi için muhtıra gönderilmesi ve bu muhtıraya dayalı olarak yapılan haciz ve satış işlemlerinin hukuka aykırı olduğu
-
HMK’nın 20. maddesi gereğince, yetkisizlik kararı kesinleşmeden takip dosyası, yetkisizliğine karar verilen icra müdürlüğünce mahkeme kararında yetkili yer olarak gösterilen icra dairesine gönderilemez.
-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte asıl alacağa bağlı olarak tazminata ve para cezasına hükmedildiği davada, temyiz sınırının asıl alacak üzerinden değil tazminat ve ceza değerinin üzerinden hesaplanacağı
-
TTK’nın 818/1. maddesinin (c) bendinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken TTK’nın 678. maddesinde; “Temsile selahiyeti olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur…” hükmü yer almaktadır. Borçlunun atmış olduğu imzadan sorumluluğu için senet üzerinde imzasının bulunması yeterli olup, ayrıca isminin yazılı olması da gerekli değildir.
-
Düzenlenme tarihinin, bononun üst bölümünde vade tarihi kısmında tekrarı çift vade anlamına gelmez. Aksinin kabulü aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olur.
-
Hukuki işlemlerde tarafların fiil ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun mahkemece re’sen dikkate alınması zorunlu olduğu gibi, taraflarca da süresiz şikayet konusu yapılabilir.
-
Alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır
-
Her ne kadar ibraz tarihi itibarı ile çek karşılığının bulunup bulunmadığının ibraz şerhinde yazılı olmaması, çekin süresi içinde bankaya ibraz edilmediği sonucunu doğurmaz ise de; Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 01.12.2020 tarih ve 2020/264 Esas 2020/763 Karar sayılı kararı ile takip konusu çeklerin kambiyo vasfı bulunmadığından takibin iptaline hükmedildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla, kambiyo vasfı olmadığı kesinleşmiş mahkeme kararı ile tespit edilen çeklerin farklı icra takibine konu edilerek tahsil edilmeye çalışılması mümkün değildir.
-
Takibe konu senetlerin lehtarına karşı ileri sürebileceği senetlerin bedelsiz olduğuna yönelik şahsi defiyi senetleri alacağın temliki yoluyla alan takip alacaklısına da karşı ileri sürebileceğinden, borçlunun bu yöndeki iddiaları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken
-
Bononun teminat senedi olduğunun ileri sürülmesi şahsi def’i niteliğinde olduğundan, bu hususun avalist tarafından ileri sürülmesinin mümkün olmadığı-
-
650.000,00 TL bedelli senet üzerindeki “iş bu emre muharrer senet aynen döviz cinsi üzerinden ödenecektir” ibaresiyle, 650.000,00 TL’nin ödeme tarihindeki kura göre döviz cinsinden ödeneceğini düzenlediğinden senedin geçerliliğini etkilemeyeceği- “Borçlunun borca itirazı ile çelişen imza inkarı” dinlenmeyeceğinden, borçlunun imza inkarında bulunduktan sonra senedin teminat olarak verildiğini beyan etmekle borca itiraz etmesi halinde artık imza inkarının dinlenmeyeceği-
-
Öte yandan, keşide yeri unsuru bulunmayan dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK’nın 776/1-f maddesinde öngörülen koşulu taşımayan bu belgeye dayanarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması da mümkün değildir.
-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapamaz. Aksi halde aynı alacak için aynı borçluya karşı derdest bir icra takibi var iken mükerrer olarak ikinci bir takibin yapılması söz konusu olur. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir.
-
Dayanak bononun incelenmesinde; senet bedelinin, rakam kısmında “230.000,00 TL”, yazı kısmında ise “ikiyüzotuz TL” olarak belirtildiği görülmektedir. TTK’nun 676/1. maddesi uyarınca, yazı ile gösterilen miktarın dikkate alınacağı hükme bağlanmış olduğundan, senede ilişkin takibin iki yüz otuz TL üzerinden yapılabileceği, kalan miktar yönünden takibin durdurulmasına