Kira Alacakları ve Tahliyelerine İlişkin İcra Takibi Kategorisine En Son Eklenenler
-
Boşanma Davası Devam Ederken Taahhüde Dayalı Tahliye Takibinde Aile Konutu Şerhi
-
Kira paralarının davalı tarafından davacının banka hesabına artışsız olarak ödenmesi ve ödenen tutarların ihtirazı kayıt ileri sürülmeden alınmış olması davacının artış koşulundan vazgeçtiği ve taraflar arasında bu yolda zımni bir anlaşma olduğu şeklinde yorumlanamayacağı,
-
Kiralayan durumunda bulunan önceki malik, kiralananı satarken yeni malike ödenmemiş kira alacaklarını temlik edebilir. Temlik ile birlikte temlik edilen alacağın tahsil hakkı temlik alana geçmiş olur. – Satın alma tarihi itibariyle önceki kiraya veren malik tarafından açılıp derdest dava bulunduğunda ise, önceki malikin temerrüt nedeniyle tahliye davasına konu alacak hakkı ile tahliye davası açma haklarının birlikte yeni malike temlik edilmesi halinde kiralananı devralan kişi davaya devam eder. Temerrüt nedeniyle tahliye isteme hakkı alacak hakkından ayrı olarak temlik edilemez.
-
Adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin ilamsız takip dosyası derdest iken, alınan itirazın iptali ilamıyla hükme bağlanan alacaklar için aynı takip dosyasından düzenlenecek ek takip talebi ile bu alacakların takibi ve tahsili mümkün olup, ilk dosyaya bu alacak kalemlerini de içerir şekilde teminat mektubu sunulduğu da nazara alındığında anılan alacaklar yönünden ayrıca ilamlı takip başlatılması usul ekonomisi ilkesine aykırıdır.
-
Tek ortaklı limited şirkete elektronik yolla çıkarılan tebligat, tebliğ tarihinde limited şirket yetkilisinin ölü olması ve yeni yetkilisinin bulunmaması nedeni ile yok hükmünde olup borçlu şirkete gönderilen ödeme emri usulsüz olarak tebliğ edildiğinden temerrüdün gerçekleştiğinden bahsedilemez
-
TBK’nın 314 ve 315. maddelerinde kira bedeli veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmeyen kiracının temerrüdü düzenlenmiş (Sadece kira borcunu değil yan gideri de ödemeyen kiracının temerrüdü sebebiyle kiralayan alacaklı akdin feshini isteyebilir.) olup kiralayan alacaklı, sadece kira borcunu değil yan gideri ödemeyen kiracının temerrüdü sebebiyle akdin feshini isteyebilir.
-
Örnek 13 Kira Alacağına Dayalı Tahliye Takibinde, Ödeme Süresinin Hafta Sonuna Denk Gelmesi Halinde Süre Hesabı
-
TBK’nın 315/2. fıkrasına göre, kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi dolmadan borçlunun temerrüde düştüğünden söz edilemez. Bu durum, kanunun açık hükmüne aykırı olup mahkemece resen nazara alınması gerekir.
-
Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılır. İcra ve İflas Kanunu’nun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur.
-
Döviz Olarak Belirlenen Kira Alacağının Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki Kanun Kapsamında TL’ye Çevrilmemiş Olması Halinde, alacaklı tarafından talep edilen kira bedellerinin dövize endeksli olarak TL’ye çevrilerek takibin başlatılmış olmasının bahse konu sözleşme yasağını ortadan kaldırmayacağı da açıktır.
-
-Boş İmzalanan Tahliye Taahhütnamesi, – Kiracı tarafından, tarih yazılmadan boş kağıda, beyaza imza atılması halinde boş kağıdın üzerinin kiraya veren tarafından nasıl ve ne şekilde doldurulacağının imza eden kiracı tarafından kabul edildiğinin kabulü gerekir.
-
Türk Parasının Kıymetinin Korunmasına Dair Cumhurbaşkanının 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir.
-
(Görüş Değişikliği) Aynı alacak için değişik takip yollarına başvurulmasında yasal engel bulunmadığından yola çıkılarak, mevcut bir icra takibi devam ederken, alacaklının “tahsilde tekerrür etmeme kaydıyla” aynı alacak için, aynı borçluya, yeni bir icra takibi başlatmasında mükerrerliğin oluşmadığı görüşünün, söz konusu içtihadı birleştirme kararı karşısında uygulama kabiliyeti de kalmamıştır. Bu cümleden olmak üzere; icra takibinde derdestlik için takip türlerinin aynı olmasının gerekmediğinin de kabulü gerekir.
-
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20/a. maddesi hükmüne göre kat maliklerinden her biri, kapıcı giderlerinden (ücret, sigorta pirimi, kıdem tazminatı vs.) yönetim planında veya kat malikleri kurulunca verilmiş bir kararda başka türlü bir hüküm bulunmadıkça diğer kat malikleri ile birlikte eşit olarak sorumludur. HGK’nun 03.10.2001 tarih ve 2001/18-642 E.-2001/662 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere, bu sorumluluk borcun yasal olarak ödenmesi gereken tarihte malik olan kişiye aittir.
-
Kira sözleşmesine dayalı takipte takip alacaklısı kira sözleşmesinde kiraya veren sıfatı ile imza atan kişi (sözlü akitte kiraya veren olarak belirlenen kişi) dir. Kira sözleşmesinde kiraya veren birden fazla kişi olabilir. Bu halde, ilamsız tahliye takibinin kiraya verenlerin tümü tarafından birlikte yapılması gerekir. Burada kiraya verenler arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır.
-
Kiracının kira sözleşmesinde adresinin .. adresi olarak belirtilmesine rağmen, bilinen adres olan bu adrese tebligat çıkartılmaksızın davacının iade gelen eksik adres bildirilen tebligat üzerine doğrudan mernis adresine TK’nın 21/1. maddesi gereğince tebligat yapılması ve bu tebligatın iade gelmesi nedeniyle TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligat usulsüz olduğundan