12. Hukuk Dairesi2023 Yılıİhalenin FeshiKıymet Takdiri

Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra Mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, İcra Mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesinin mümkün olduğu- Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceklerine

Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra Mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, İcra Mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesinin mümkün olduğu- Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceklerine


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibinde, asıl dava ile davacı borçlu şirketin, birleşen dava ile de davacı ipotek borçlusunun, sair fesih nedenleri ile birlikte tapunun 8 parselinde kayıtlı 3 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz yönünden, kıymet takdir raporuna itiraz aşamasında bilirkişi raporuna yapılan itirazların mahkemece değerlendirilmediğini, kıymetin düşük belirlendiğini, söz konusu taşınmazla aynı binada bulunan benzer özelliklere sahip taşınmaz ( tapunun 8 parselinde kayıtlı 4 bağımsız bölüm numaralı) için başka bir icra takip dosyasında yapılan kıymet takdiri nedeniyle icra müdürlüğünce alınan bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 22.000.000,00 TL olarak belirlenmesine rağmen, davaya konu ihalede esas alınan muhammen değerin 13.500.000,00 TL olduğunu ileri sürerek, tapunun 8 parselinde kayıtlı 3 bağımsız bölüm, 13 parselinde kayıtlı 9, 21, 22, ve 23 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshini talep ettikleri, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların, tapunun 13 parselinde kayıtlı 9, 21, 22, ve 23 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlar yönünden, muhammen değerlerin üzerindeki bedellere satılmaları nedeniyle zarar unsuru bulunmadığından bahisle hukuki yarar yokluğundan usulden reddine ve para cezasına yer olmadığına, tapunun 8 parselinde kayıtlı 3 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz yönünden ise davanın esastan reddine ve davacılar aleyhine ihale bedeli üzerinden % 10 oranında para cezasına hükmedilmesine karar verildiği, kararın asıl ve birleşen dava davacıları tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine hükmedildiği, kararın asıl ve birleşen dava davacıları tarafından temyiz edildiği görülmüştür.

İİK’nın 128/a maddesine göre; “Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler”. Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki İcra Mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez.
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra Mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, İcra Mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler.

Somut uyuşmazlıkta, asıl ve birleşen dava dilekçelerinde, tapunun 8 parselinde kayıtlı 3 bağımsız bölüm numaralı taşınmaza ilişkin olarak, kıymet takdir raporuna itirazın haksız reddedildiği ve kıymetin düşük belirlendiği iddiaları fesih nedeni olarak ileri sürülmüş ve aşamalarda da bu iddialar tekrar edilmiş olduğundan, söz konusu iddiaların yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi maksadıyla, Dairemizin 06.4.2023 tarihli eksiklik talep yazısı ile ilgili kıymet takdir raporuna itiraz dosyası istenmiş olup gönderilen dosyanın incelenmesinde; asıl ve birleşen dava davacıları olan borçlu şirket ile ipotek borçlusunun İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1396 E. sayılı dosyasında birleşen İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1543 E. sayılı dosyasında, taşınmazın icra müdürlüğünce 19.11.2018 tarihinde belirlenen 15.000.000,00 TL değerine itiraz ettikleri, anılan mahkeme tarafından verilen kararla borçlu ve ipotek borçlusunun birleşen itirazlarının, tapunun 8 parselinde kayıtlı 3 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz yönünden reddine, alacaklının asıl itirazının ise anılan taşınmaz yönünden kabulü ile 14.12.2018 itibariyle taşınmazın değerinin 13.500.000,00 TL olarak belirlenmesine hükmedildiği görülmekle birlikte, davaya konu taşınmazın, tapunun 8 parsel 3 bağımsız bölüm numarasında kayıtlı, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan, iskanlı yalı niteliğinde olduğu ve aynı yerde tapuya kayıtlı 4 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz için başka bir icra takip dosyasında alınan bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 22.000.000,00 TL olarak tespit edildiği, kıymet takdir raporuna itiraz dosyasında ipotek borçlusu tarafından mahkemeye sunulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kadastro Dairesi Başkanlığının 12.12.2019 tarihli yazısı ile, toplu değerleme çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmazın değerinin 01.12.2019 tarihi itibariyle 19.947.000,00 TL olduğunun belirlendiği, kıymet takdir raporuna itiraz dosyasında alınan 14.3.2019 tarihli bilirkişi raporunda emsal olarak belirlenen taşınmazların değerlerinin, 21.000.000,00 TL ila 30.000.000,00 TL arasında olmasına rağmen dava konusu taşınmaz için belirlenen değerin 13.500.000,00 TL olduğu nazara alındığında, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece alınan rapordaki değerle bu değerler arasında fahiş fark bulunduğu anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesinin, kıymet takdir raporuna itiraz aşamasında “yargılanan ve hükme bağlanan bir konunun tekrar ihale aşamasında tartışmaya açılmasının mümkün olmadığına” dair gerekçesi yerinde görülmemiş olup, mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın satışa esas alınan muhammen bedelinin, gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı denetlenerek, değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olup, İlk Derece Mahkemesi kararının belirtilen nedenlerle ve tapunun 8 parsel 3 bağımsız bölüm numarasında kayıtlı taşınmaza münhasıran bozulması gerekmiştir.

SONUÇ :Asıl ve birleşen dava davacılarının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenler ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 03.11.2022 tarih ve 2022/3766 E. – 2022/3103 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 27.4.2022 tarih ve 2020/560 E. – 2022/574 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.05.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.

12 HD. 04.05.2023 T. E: 685 K: 3088

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu