T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/16214
KARAR NO: 2019/1143
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 14/06/2017 tarihli ve 2015/6933 Esas – 2017/9048 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili müvekkili aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takipte, takip konusu borca itiraz etmeleri üzerine alacaklı tarafından ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/164 E.-2014/92 K. sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davası sonunda, hükmedilen inkar tazminatı, yargılama gideri ile vekalet ücretine dair …… İcra Müdürlüğü’nün 2014/20079 E. sayılı dosyasıyla ayrı bir takip başlatıldığı, ayrıca, limit ipoteğini aşacak şekilde borçtan sorumlu tutulamayacağı sebebiyle takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece; takibin kaynağının itirazın iptali ilamı olduğundan, alacaklının ilamı daha önce başlatılan örnek 9 takip dosyasına ibraz etmek ve aynı dosya üzerinden muhtıra veya icra emri göndermek suretiyle ilamdan kaynaklanan tüm alacaklarını tahsil edebilecekken, yeni takip başlatılmasının sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağı nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 8. HD’ ce hükmün onanmasına karar verilmesi üzerine alacaklı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve MK’nun 851ve 881.maddelerinde belirtilen azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği, limit ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat oluşturacağı ipotek akit tablosunda limitle sınırlanabilir. MK’nun 875. maddesinde belirtildiği üzere, ipotekle teminat altına alınan alacak, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir (HGK’nun 1989/11-294 E, 1989/378 K ve 24.05.1989 tarihli kararı). İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur.
Somut olayda, alacaklı tarafından 14/03/2012 tarihli ve 125.000 Euro üst sınır ipoteğine dayalı olarak başlatılan takipte, üst sınırı aşacak şekilde takibe ilaveler yapılamayacağından, itirazın iptali davasına konu % 40 icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri için ayrı takip yapılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından, hükmün bu nedenle bozulması yerine onanmasına karar verildiği görülmekle, alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü ile 8. HD’ nin 14.06.2017 tarih 2015/6933 E-2017/9048 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
10. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1321
KARAR NO: 2022/2974
GEREKÇE:
Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında hükmedilen icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin alacağın tahsili için ayrı bir ilamlı takip başlatılmasına hukuki yarar bulunup bulunmadığı, bu alacakların ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip dosyasından tahsilinin talep edilmesi gerekip gerekmediği hususlarında toplanmaktadır.
Dosyanın tetkikinde davalı alacaklı tarafından şikayetçi borçluya karşı … İcra Dairesi’nin 2015/16610 E sayılı dosyasından üst sınır ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığı, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2016/152 E 2020/641 K sayılı karar ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatına, yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedildiği, bunun üzerine alacaklı tarafından ….. İcra Dairesi’nin 2021/111 E sayılı dosyasından icra inkar tazminatı, yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik ilamlı takip başlatıldığı görülmektedir.
İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve TMK’nun 851.ve 881.maddelerinde belirtilen azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği, limit ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat oluşturacağı ipotek akit tablosunda limitle sınırlanabilir. TMK’nun 875. maddesinde belirtildiği üzere, ipotekle teminat altına alınan alacak, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir (HGK’nun 1989/11-294 E, 1989/378 K.ve 24.05.1989 tarihli kararı). İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur.
Somut olayda, alacaklı tarafından 500.000,00 TL üst sınır ipoteğine dayalı olarak başlatılan takipte, üst sınırı aşacak şekilde takibe ilaveler yapılamayacağından, itirazın iptali davasında hükmedilen icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri için ayrı takip yapılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. (emsal karar; Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2015/3817 E 2015/18748 K sayılı kararı)
Buna göre mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin kabulü ile takibin iptaline dair hüküm kurulması isabetsizdir. İstinaf başvurusu yerinde görülmüştür.
Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir durum bulunmadığından, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve şikayetin reddine dair yeniden karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/71 Esas 2021/92 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
a-Şikayetin REDDİNE,
….
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/12/2022
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/4164
KARAR NO: 2023/530
Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK’nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili üçüncü kişi hakkında borçlu lehine ipotek verdiğinden ipoteğin paraya çevrilmesi talepli … İcra Müdürlüğü’nün 2013/4074 Esas sayılı takibe geçildiği, takibin itiraz üzerine durduğu ve açılan itirazın iptali davasının … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/381 Esas ve 2020/970 Karar sayılı ilamı ile kısmen iptaline karar verildiği ve takibe devam edildiği, davalının ilamı bölerek ilamda yazılı limiti aşacak şekilde … İcra Müdürlüğü’nün 2021/7383 Esas sayılı dosyasından icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti için ilamlı takip başlattığı, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğu olduğu belirtilerek takibin iptali talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4074 Esas sayılı takibinde borçlu olmadığı, ipotek veren üçüncü kişi olduğu, halbuki …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/381 Esas ve 2020/970 Karar sayılı ilamı nedeniyle müvekkiline borçlu olduğu, dolayısıyla hakkında bu ilamdan dolayı takip yapılmasının kanuni zorunluluk olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: “…,davalı alacaklı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2013/4074 Esas sayılı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği, takipte davacının ipotek verin üçüncü kişi olduğu, taşınmazın resmi senedine göre ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, takibin itiraz üzerine durduğu, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/381 Esas ve 2020/970 Karar sayılı ilamı ile itirazın kısmen iptaline karar verildiği ve dosyamız davacısının dava dışı borçlu ile müteselsilen icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretine mahkum edildiği, davalı alacaklı tarafından bu ilamın …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7383 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu, davacı tarafça bu takibin mükerrer olduğu belirtilerek iptalinin istendiği, yukarıda belirtilen örnek Yargıtay ilamına göre üst sınır ipoteğine dayalı olarak başlatılan takipte, üst sınırı aşacak şekilde takibe ilaveler yapılamayacağından, itirazın iptali davasına konu icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri için ayrı takip yapılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” şeklinde açıklanan gerekçeleriyle;
Şikayetin REDDİNE,” karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlamın dayanağı Ticaret Mahkemesinin takibin devamı kararı 2.500.000 TL limit üzerinden …İcra Müdürlüğü’nün 2013/4074 esas sayılı takibin devamına karar verilen icra takip dosyasında devam ederken, olaylarında hem ilamın bölündüğünü, hem de ticaret mahkemesinin vekalet ücreti, inkar tazminatı ve yargılama gideri bu 2.500.000 Tl limitli devam eden icra takibi dosyası dışında ayrı bir şikayetlerine konu … İcra Müdürlüğünün 2021/ 7383 esasında: itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat alacakları için miktarı 700.000 TL yi geçen ayrı bir ilamlı takip başlattığını, şikayete konu … İcra müdürlüğünün 2021/7383 esas sayılı dosyasındaki aynı ilamdan doğan ve bölünerek takip konusu yapılan 700 bin TLnin üstündeki takip tamamen limit üstü olduğunu, mahkemenin ” limitin aşılması mümkün değildir” şeklindeki yargı kararını kararına mesnet yaptığı halde, buna uymayarak ipotek limitinin üstünde fazladan talep edilen …İcra Müdürlüğünün 2021/7383 esasındaki haksız takibi şikayet yolu ile iptal etmemesinin hukuka uygun düşmediğini, kaldı ki itirazın iptali davalarının incelendiği Yargıtay hukuk dairesi son yıllardaki görüşü ile ilamın bölünemeyeceği kuralını istikrarlı bir görüş haline getirdiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Davacı ve diğerleri hakkında davalı alacaklı tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/381 Esas 2020/970 Karar sayılı ilamında hükmedilen icra inkar tazminatı, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve faizleri yönünden, … İcra Müdürlüğünün 2013/4074 Esas sayılı dosyasında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yolu ile başlatılan takip dosyasına sunularak talep edilmesi gerekirken … İcra Müdürlüğünün 2021/7383 Esas sayılı icra dosyasında ve limitin aşılmasına neden olacak şekilde takibe konulması sebebi ile … İcra Müdürlüğünün 2021/7383 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur. Daha önce HUMK m. 187/4’de bir ilk itiraz olarak nitelenen bu husus HMK m. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir.
Davalı tarafından aynı mahkemenin 2021/480 Esas sayılı dosyasında açılan davanın konusunun eldeki dava konusu ile aynı olması sebebi ile davanın derdestlik sebebi ile reddine karar verilmesinin talep edildiği, Dairemizce UYAP üzerinden dosya inceleme talebi ile Mahkemenin 2021/480 esas sayılı dosyası incelenmiş; dava tarihinin 19.03.2021 olduğu, davacı V.A.K.lu tarafından açıldığı ve … İcra Müdürlüğü’nün 2013/4074 Esas sayılı dosyasından davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği, yapılan itiraz üzerine … ATM 2019/381 Esas 2020/970 Karar sayılı ilamı ile itirazın kısmen iptaline karar verildiği, itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti, icra inkar tazminatı ve yargılama gideri alacağı için ayrı bir ilamlı takip başlatılamayacağı fakat davalı tarafça dava konusu takip dosyasından takip başlatıldığı belirtilerek bu takibin iptalinin talep edildiği, eldeki davada ise bu taleplerin yanı sıra, limitin aşıldığını ileri sürerek takibin iptalinin talep edildiği anlaşılmış olup, buna göre derdestliğin şartlarından olan aynı dava sebebine dayanma koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmıştır ( Yargıtay 12 HD 2022/3979 Esas 2022/11107Karar).
İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve MK’nun 851.ve 881.maddelerinde belirtilen azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği, limit ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat oluşturacağı ipotek akit tablosunda limitle sınırlanabilir. MK’nun 875. maddesinde belirtildiği üzere, ipotekle teminat altına alınan alacak, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir (HGK’nun 1989/11-294 E, 1989/378 K.ve 24.05.1989 tarihli kararı). İpoteğin üst sınır
ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur.
Somut olayda, alacaklı tarafından 2.500.000 TL üst sınır ipoteğine dayalı olarak başlatılan takipte, üst sınırı aşacak şekilde takibe ilaveler yapılamayacağından, itirazın iptali davasına konu icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri için ayrı takip yapılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından ( Yargıtay 12 HD 2018/16214 Esas 2019/1143 Karar), ipotek limiti dışında ilamlı icra takibine konu edilmiş olmakla, limit aşılmasından söz edilemeyeceğinde, Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.’nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.’nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği dikkate alınarak istinafa gelenin sıfatına göre ve HMK’nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
….
Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08/02/2023