12. Hukuk Dairesi2023 YılıHacizHaciz Kaldırma

Maden ruhsatına haciz konulduktan sonra aynı dosyadan maden işletmesi ile bütünlük arz eden mahcuzların haczedildiği- Maden işletmesiyle bütünlük arz eden menkullerin haczinin aynı alacak için icra dosyasında yapılan tamamlama haczi niteliğinde olduğu, Maden Kanunu’nun 40. maddesinin hacze engel olmadığı- “Maden ruhsatından ayrı haczedildiği gerekçesiyle haczedilen menkul mallar yönünden haczin kaldırılmasına” karar verilmesinin hatalı olduğu-

Maden ruhsatına haciz konulduktan sonra aynı dosyadan maden işletmesi ile bütünlük arz eden mahcuzların haczedildiği- Maden işletmesiyle bütünlük arz eden menkullerin haczinin aynı alacak için icra dosyasında yapılan tamamlama haczi niteliğinde olduğu, Maden Kanunu’nun 40. maddesinin hacze engel olmadığı- “Maden ruhsatından ayrı haczedildiği gerekçesiyle haczedilen menkul mallar yönünden haczin kaldırılmasına” karar verilmesinin hatalı olduğu-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesi kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.a Uyar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; maden faaliyet alanında haczedilen mahcuzların haczinin madenin faaliyetine müdahale niteliğinde olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, haczedilen malların işletme hakkı ile bir bütünlük teşkil ettiği ve aynı dosyadan maden ruhsatına da haciz konulduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, haczedilen malların maden ruhsatından ayrı haczedildiği gerekçesi ile 18.11.2021 tarihinde haczedilen menkul mallar yönünden şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.

3213 Sayılı Maden Kanunu’nun 40. maddesinde; “Madenin işletilmesinde, gerekli olan kuyular, ocaklar ve galeriler ile makineler, binalar, yer altında ve yer üstünde kullanılan her türlü nakil vasıtaları, madenin çıkarılması, temizlenmesi, izalesi gibi cevherin kıymetlendirilmesine yarayan alet ve tesisler ve (bir) senelik işletme malzemesinin üzerine münferiden haciz veya ihtiyati tedbir konulamaz. Ancak, işletme hakkı ile bir bütün teşkil eden 1. fıkrada yazılı tesis, vasıta, alet ve malzemenin tamamı veya çıkarılmış cevherlerle bu cevherlerin bakiyeleri ve cürufu üzerine haciz ve ihtiyati tedbir konulabilir….” hükmü yer almaktadır.

Somut olayda, takip dosyasında 17.11.2021 tarihinde maden ruhsatına haciz konulduğu, aynı dosyadan 18.11.2021 tarihinde maden işletmesi ile bütünlük arz ettiği tespit edilen şikayete konu mahcuzların haczedildiği görülmüştür. İşletme ile bütünlük arz eden menkullerin haczi aynı alacak için dosyada yapılan tamamlama haczi niteliğinde olup Maden Kanunu 40. madde gereği haczedilmesine engel olmadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, 18.11.2021 tarihinde haczedilen menkuller yönünden borçlunun istinaf isteminin esastan reddi gerekirken yazılı gerekçe ile hacizlerin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edenin sıfatı gözetilerek bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin  kabulü ile, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 20.10.2022 tarih ve 2022/2205 E. – 2022/3197 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.10.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 03.10.2023 T. E: 2022/13769, K: 5562

Related Articles

Back to top button