Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş. Başkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlunun, sair iddiaları ile birlikte satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek taşınmazın ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, şikayetçi-borçlu tüzel kişiliğe yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu ancak; takip dosyasında borçlunun vekil ile temsil edildiği ve bu vekilin diğer takip borçlusu Ginta Gıda Dağıtım Pazarlama İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi nin de vekili olması nedeniyle bu borçluya gönderilen satış ilanının bu vekile yapıldığı ve bu sebeple şikayetçi borçlu vekili olarak satış ilanından haberdar olduğunun kabulü gerekmiş, bu fesih nedeni yerinde görülmeyerek ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiği, şikayetçi borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin gerekçesi yerinde görülerek, şikayetçi borçlunun istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Somut olayda, borçlunun vekilinin vekaletnamesinin icra dosyasında mevcut olduğu ve borçlu vekilinin azledildiğine veya istifa ettiğine dair takip dosyası içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, vekile tebliği gerekir. Mahkeme dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir. İİK’nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf isteminin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2022 tarih ve 2022/337 E. – 2022/822 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve F. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 31/03/2021 tarih, 2021/9 E. – 2021/267 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 13/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
12. HD. 13.06.2022 T. E: 6488, K: 7110