12. Hukuk Dairesi2023 YılıMeskeniyet Şikayeti

Meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerektiğinden, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdüremeyeceği

Meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerektiğinden, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdüremeyeceği-

Taraflar arasındaki meskeniyet şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.

Kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi İ. Akdeniz tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; 37329 ada 3 parselde kayıtlı 6 numaralı bağımsız bölümün haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; şikayet konusu taşınmaz ipotekli olduğunda haczedilmezlik şikayetinin dinlenilemeyeceğini beyan ederek şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmaz üzerindeki ipotek, konut kredisi için tesis edildiğinden haczedilmezlik şikayetine engel olmadığı, 01.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda haline münasip ev ve şikayete konu hacizli evin değerinin 110.000,00 TL olduğunun tespit edildiği dolayısıyla hacizli taşınmazın haline münasip olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek olduğundan meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı, borçlunun hane halkından başkaca çalışan kişilerin olduğu, eksik inceleme ile karar verildiği bildirilerek kararın kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek kapsamında olduğu ve alınan bilirkişi raporuna göre hacizli taşınmazın haline münasip olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Borçlunun başkaca gelirleri bulunduğundan geçimini sağlayacak durumda olduğu, şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğundan meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı ve bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığı beyan bildirilerek kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İİK 82/1-12 maddesi

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre alacaklı vekilinin aşağıdaki parağrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir.

Somut olayda, borçlu N. B.’un haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra 04.04.2022 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi borçlu N. Batur’un ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından şikayetin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 02.03.2023 T. E: 2022/8342, K: 1349

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu