12. Hukuk Dairesi 2022/12494 E. , 2023/199 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki meskeniyet şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, şikayet eden borçlu ile borçlunun eşi 3. kişi olmasına rağmen sadece şikayet eden borçlu yönünden hüküm tesis edildiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın merciine gönderilmesine karar verilmiş, yeniden yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın, davacı … yönünden süresinde olmaması nedeniyle, davacı … yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayet edenler tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edenler tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; …’ya ait … İli … İlçesi 1 Mahalle 982 Ada 388 Parsel kayıtlı taşınmazda eşi ve … ikamet ettiğini bu evin haline münasip bir aile konutu olduğunu, İİK m.82/2-12 gereğince haline münasip evin haczedilmesi caiz olmadığını, davacı … yönünden AYM’nin emsal kararına göre aile hayatına saygının ihlali yönünden dava açma ve haczin kaldırılması talebinde bulunma hakkı olduğunu belirterek şikayetlerinin kabulü ile satışın durdurulması ile satışın iptali ve haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davacı …’nin aktif husumet ehliyeti olmadığını, davacının mernis adresi ile haczedilen söz konusu taşınmaz adresinin farklı olduğunu, davacının aile konutu olarak kullanabileceği başka taşınmazlarının da mevcut olduğunu, mahcuz taşınmaz üzerinde birden fazla haciz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ” ….. 1. İcra Müdürlüğü’nün 2020/2844 esas sayılı dosyası incelendiğinde 103 davetiyesinin davacı …’ya 23.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, işbu davanın 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşılmış olup … yönünden davanın süresinde olmaması nedeniyle reddine, meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçlu malike ait olduğundan davacı … yönünden davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edenler vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1)Tebligat usulsüzdür; icra dosyası incelendiğinde 103 davetiyesinin davacıya değil aynı çatı altında oturduğundan bahisle oğlu…’ya yapıldığını, dosyada mevcut ikamet belgesinden anlaşılacağı üzere tebliğ alanın oğlu… … İli … İlçesinde hem bugün hem tebliğ tarihinde ikamet etmediğini, geçerli bir tebliğ olmaması nedeni ile davacının evine kıymet takdirine gelindiğinde öğrenme ile sürenin başladığını,
2)Satışı talep edilen evin davacıların çocukları ile beraber oturduğu aile konutu olması nedeni ile davacı …’nin eşi … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddinin hatalı olduğunu, davacı … icra dosyasında taraf olmasa bile Anayasa Mahkemesinin 2016/10454 …kararında zikrettiği üzere aile hayatına saygının ihlali teşkil etmemesi için aile konutu iddiası ile dava açma ve haczin kaldırılmasını talebinde bulunma hakkına sahip olduğundan bahisle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ” Davacı … yönünden yapılan istinaf incelemesinde; İİK’nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK’nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçlu …’ya 22.12.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 10.02.2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK’nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Bu haliyle davacı borçlu … yönünden mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Davacı … yönünden yapılan istinaf incelemesinde; meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yerleşik Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere, sadece borçlu malike ait olduğundan, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa dahi 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Taşınmaz maliki olmayan borçlunun eşi davacının meskeniyet şikayetinde aktif husumeti bulunmamaktadır. Bu haliyle davacı … yönünden mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.” gerekçesiyle şikayet edenlerin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edenler vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması ve satışın iptali istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.