1. Taraflar arasındaki “şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Bursa 2. İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen şikâyetin kabulüne ilişkin karar, borçlu vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. İNCELEME SÜRECİ
Borçlu İstemi:
4. Borçlu vekili şikâyet dilekçesinde; Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2011/13032 E. sayılı dosyasında kendilerine 17.04.2014 tarihinde tebliğ edilen misli ile değişime konu aracın kıymet takdirinin çok yüksek olduğunu, icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirine esas alınan 11.04.2014 tarihli Bursa Sanayi ve Ticaret Odasının (BTSO) yazısında bildirilen değerin hangi tarih esas alınarak belirlendiğinin anlaşılamadığını, BTSO’nun yazısının sübjektif ifadelerden ibaret olup, değerin tespitinde nelerin dikkate alındığının belli olmadığını, takibe konu aracın üreticisi tarafından üretimden kaldırılmış araç olduğunu, icra müdürlüğü tarafından yapılan 16.04.2014 tarihli kıymet takdirinin rayicin çok üstünde olduğunu ileri sürerek misli ile değişime konu Citroen Marka Nema Combi SX 1.4 HDI 4P tipi 2008 Model aracın değerinin mahkemece tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı Cevabı:
5. Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; borçlunun kıymet takdirine itirazının yerinde olmadığını, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 24. maddesine göre takibe konu aracın değerinin tespiti için gerekli işlemler yapıldığını ancak borçlunun her bir işleme itiraz ettiğini, takibe konu aracın değerinin tespiti için Bursa Kamyoncular ve Kamyonetçiler Odasına aracın ayıpsız mislinin değerinin sorulduğunu, verilen cevapta araç değerinin ismi verilen iki acenteden tespit edilebileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine İnallar Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye araç değerinin sorulduğunu ve 29.12.2011 tarihli cevap ile aracın bedelinin 33.230TL olduğunun bildirildiğini, borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine Bursa 3. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 2012/327 E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda aracın (sıfır araç olarak kasko) değerinin 34.890TL olarak tespit edildiğini, Bursa 3. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 24.09.2012 tarihli ve 2012/327 E., 2012/551 K. sayılı kararı ile “davacı tarafın aracın değerinin belirlenmesi ile ilgili şikâyetinin kabulü ile ilanda belirtilen aracın donanımda sıfır kilometre ayıpsız misli bugün üretilse değerinin ne olacağı yeniden ticaret odasından sorularak belirlenmesi doğrultusunda icra müdürlüğünce işlem yapılmasına,” karar verildiğini, mahkeme kararı gereğince İİK’nın 24. maddesi uyarınca BTSO’ya müzekkere yazıldığını, BTSO’nun 01.11.2012 tarihli cevabı ile BTSO’nun 01.11.2012 tarihli cevabında Citroen Nemo Combi SX 1.4 HDi 4P 2012 model aracın rayiç değerinin 28.170TL – 29.000TL aralığında olduğunun bildirildiğini, borçlunun bildirilen bu değerin ilamda hükmedilen araca uygun olmadığından bahisle şikâyet yoluna başvurduğunu, Bursa 3. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 30.11.2012 tarihli ve 2012/564 E., 2012/663 K. sayılı kararı ile “şikayetinin kabulü ile; dayanak ilama konu aracın 13.11.2012 tarihli BTSO cevabında belirtilen araç değeri olarak kabulüne ilişkin işlemin iptaline, müdürlükçe dosyanın uzman bir bilirkişiye tevdii edilerek 2008 model Cıtroen Nemo Combi SX HDI 4P aracın donanımda 0 km. ayıpsız misli bugün üretilse değerinin ne olacağının belirlenmesine” karar verildiğini, mahkeme kararı gereğince takip dosyasında talepleri üzerine alınan 08.02.2013 tarihli bilirkişi raporunda aracın değerinin aynı emsalde 0 km ayıpsız bir aracın bugünkü piyasa rayiç değerinin 29.500TL olduğunun tespit edildiğini, borçlunun şikâyeti üzerine Bursa 1. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 09.05.2013 tarihli ve 2013/199 E., 2013/315 K. sayılı kararı ile “şikâyetin kabulü ile; Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2011/13032 E. sayılı dosyasında takibe konu ilamda hüküm altına alınan aracın değer tespitinin İİK’nın 24. maddesi uyarınca yapılması gerektiğinin tespitine” karar verildiğini, BTSO’ya “2008 model aracın bugün üretilmemesi hâlinde bugün üretilmiş olsaydı belirlenebilecek değerinin” sorulduğunu, BTSO’nun 11.04.2014 tarihli cevabında “2008 model aynı teknoloji ve donanıma sahip araç şu anda üretilmemektedir. Ancak bahsi geçen aracın bugünkü donanım ve teknolojiye göre yaklaşık değeri 28.000-30.000TL civarında olduğu”nun bildirildiğini, 16.04.2014 tarihinde takip dosyasında aracın değerinin BTSO tarafından tespit edilen 28.000TL olarak kabul edilmesine bir itirazlarının olmadığını bildirdiklerini, 28.000TL’nin aracın değerini tespit eden bilirkişi raporları ve cevap yazısındaki değerin altında kalmasına rağmen borçlunun kıymet takdirinin yüksek olduğundan bahisle şikâyet yoluna başvurduğunu, borçlunun kötü niyetli olduğunu belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
6. Bursa 2. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 16.09.2014 tarihli ve 2014/257 E., 2014/553 K. sayılı kararı ile; ilamlı icra takibinde icra emrinin borçluya 02.12.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, yedi günlük ödeme süresi sonu olan 12.12.2011 tarihi itibariyle takip konusu araçta bulunmayan donanım farklarının da düşülmek suretiyle iade konusu aracın değerinin belirlenmesi için bilirkişi raporu alındığı, 22.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda takibe konu aracın 12.12.2011 tarihi itibariyle değerinin 30.811TL olarak tespit edildiği, mahkemece bilirkişi raporunun yerinde görüldüğü gerekçesi ile kıymet takdirine yönelik şikâyetin kabulü ile 22.07.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre davaya (şikâyete) konu aracın 12.12.2011 tarihi itibariyle değerinin 30.811TL olarak tespitine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 30.03.2016 tarihli ve 2014/24375 E., 2016/5750 K. sayılı kararı ile;
“…Borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; müvekkili aleyhine başlatılan ilama dayalı takibe konu ayıpsız misliyle değişimi istenen Cıtroen marka Nemo Combi SX 1.4 HDI 4P tip 2007 model aracın değerinin İcra Müdürlüğü’nce Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’ndan sorulduğunu, verilen yazı cevabının subjektif ifadelere dayalı olup değerin hangi tarih esas alınarak belirlendiğinin açık olmadığını, yapılan değer tespitinin rayicin çok üzerinde olduğunu ileri sürerek takip konusu aracın değerinin Mahkemece belirlenmesini talep etmiştir.
Mahkemece, şikâyetin kabulü ile 22.07.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre davaya konu aracın 12.12.2011 tarihi itibariyle değerinin 30.811,00TL olarak tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
İİK’nun 24. maddesinin 1, 3, 4 ve 5. fıkralarında, taşınır teslimine dair ilam icra dairesine verilince, icra müdürünün icra emri tebliği ile 7 gün içinde o şeyin teslimini emredeceği, hükmolunan taşınır veya misli borçlu yedinde bulunursa zorla alınıp alacaklıya verileceği, yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değerinin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine gerek kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı, taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı belirtildiği gibi, hükmolunan taşınırın değerinin borsa ve ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişilerden sorulup, alınacak cevaba göre tayin olunacağı belirtildikten sonra maddenin son fıkrasında “ilgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet haklarının olduğu” hükmüne yer verilmiştir.
Son fıkrada yer verilen bu düzenlemenin, icra müdürünün belirlediği taşınırın değerinin taraflarca şikâyet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesine denetleme yetkisi tanıdığının, bu denetlemenin de icra hâkimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirileceğinin kabulü gerekir. Bu kabul karşısında değer belirleme işleminin bizahati icra müdürüne ait olduğu yönündeki yerleşik uygulama terk edilmiştir. Somut olayda, Mahkemece aracın değerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de; raporun aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler temin edilmeden düzenlendiği görülmektedir.
Bu durumda, Mahkemece dava konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler taraflardan temin edilerek aracın değerinin bu verilere göre bilirkişi aracılığı ile belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler temin edilmeden düzenlenen bilirkişi raporuna dayalı olarak eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir …” gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma nedenine göre borçlu vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Direnme Kararı:
8. Bursa 2. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 08.11.2016 tarihli ve 2016/455 E., 2016/734 K. sayılı kararı ile; bozma kararı ve gerekçesi yerinde görülmediği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
9. Direnme kararı süresi içinde borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
10. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece şikâyet konusu aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin taraflardan temin edilerek aracın değerinin bu verilere göre bilirkişi aracılığı ile belirlenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
11. Alacaklının ilamlı icra takibi yapabilmesi için elinde bir mahkeme ilamı ya da kanunların bu kuvvete sahip kıldığı bir belgenin bulunması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 294. maddesinin 1. fıkrası “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür” şeklinde, aynı Kanunun 301. maddesi ise “Hüküm yazılıp imza edildikten ve mahkeme mührü ile mühürlendikten sonra, nüshaları yazı işleri müdürü tarafından taraflardan her birine makbuz karşılığında verilir ve bir nüshası da gecikmeksizin diğer tarafa tebliğ edilir. Hükmün bir nüshası da dosyasında saklanır. Taraflardan her birine verilen hüküm nüshası ilamdır…” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, kısaca ilam; mahkeme kararının iki taraftan her birine verilen mühürlü örnekleri olarak tanımlanabilir. Ayrıca, İİK’nın 38. maddesinde, gerçekte ilam olmadıkları hâlde yasa gereği “ilam mahiyetini haiz belgeler” sayılmış; bazı özel kanunlarda da, ilgili bulundukları konuda birtakım belgelerin ilam niteliğinde olduğu kabul edilmiştir.
12. Para ve teminattan başka alacaklar hakkında icra takibi yapabilmek için alacağın ilk önce bir mahkeme ilamı ile hüküm altına alınmış olması gerekir. Konusu paradan ve teminattan başka bir şey olan alacaklar çeşitlidir; taşınır teslimi, gayrimenkulün tahliye ve teslimi, bir şey yapılması gibi.
13. Taşınır teslimi İİK’nın 24. maddesinde düzenlenmiştir. Taşınır tesliminden maksat, taşınır bir malın bir kişiden (borçludan, davalıdan) alınarak diğer bir kişiye (alacaklı, davacıya) verilmesine ilişkin ilamların icrasıdır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Anakara 2013, s. 959).
14. Takip talebini (ve ilamı) alan icra dairesi, bir icra emri düzenleyerek bunu borçluya gönderir. Burada (2) örnek nolu icra emri düzenlenir. Bundan başka, alacaklı isterse, taşınır teslimi hakkındaki ilamda hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti için, borçluya ayrıca (4-5) örnek icra emri gönderilir. (2) örnek icra emrini alan borçlu, (yedi gün içinde veya daha sonra) taşınır malı icra dairesine teslim ederse, icra dairesi de bu taşınır malı alacaklıya teslim eder ve bununla icra takibi sonuçlanır (Kuru, s. 959-960).
15. İcra emrini alan borçlu, yedi gün içinde taşınır malı teslim etmez (veya noksan teslim eder) ve (Yargıtaydan, icra mahkemesinden veya yargılamanın iadesi yoluna başvurmuş ise yargılamanın iadesi davasına bakan mahkemeden verilmiş) bir icranın geri bırakılması kararı da gösteremezse, alacaklının talebi ile ilamda yazılı olan taşınır mal, icra dairesi tarafından borçludan zorla alınarak alacaklıya teslim edilir. Burada, iki ihtimal ile karşılaşılır:
(i) Taşınır mal borçlunun elinde (yedinde) ise, ilamda yazılı olan taşınır mal (veya misli), icra dairesi tarafından borçludan zorla alınıp alacaklıya teslim edilir (m. 24/3).
(ii) Taşınır mal borçlunun elinde değil ise, ilamda yazılı olan taşınır mal (veya misli) borçlunun elinde (yedinde) bulunamazsa, bu hâlde borçlu artık aynen ifaya zorlanamaz. Taşınır mal (teslim) borcu, kanundan ötürü, para borcuna dönüşür; yani, borçlu, malın bedelini (değerini) para borcu olarak (alacaklıya) ödemek zorundadır (m. 24/4). Bu hâlde de iki ihtimal ortaya çıkabilir:
I-Teslimine hükmolunan taşınır malın değeri ilamda yazılı ise, borçlu, elinde bulunmayan taşınır malın ilamda yazılı olan bu değerini para olarak ödemek zorundadır (m. 24/4- c. l ve 2). Bu durum, alacaklının (davacının) “taşınır malın aynen teslimi, bulunamazsa bedelinin tahsili” talebiyle bir terditli dava açmış olması ve mahkemenin de (hüküm fıkrasında) “taşınır malın aynen teslimine, bulunamazsa bedeli olan şu kadar liranın ödenmesine” şeklinde terditli hüküm vermiş olması hâlinde söz konusu olabilir.
Bu durum Millet Meclisi Adalet Komisyonu gerekçesinde; “Bundan başka, Komisyonumuzda “ilâmda yazılı değer” tâbirinden ne anlaşılması gerektiği konusu müzakere edilmiş, bunun hüküm fıkrasında sarahaten belirtilmiş olan değer demek olduğu neticesine varılmıştır. Şu hâlde, hüküm fıkrasında “borçlunun elinde bulunan falan taşınır malın teslimine, bulunamazsa bedeli olan şu kadar liranın ödenmesine” şeklinde bir sarahat yoksa, malın değeri ilâmda yazılı sayılmayacaktır. Bilhassa, davacının mahkemenin görevine ve alınacak harca esas olmak üzere dava dilekçesinde göstermiş olduğu değer ayrıca mahkemece takdir olunup hüküm fıkrasına alınmamışsa, malın değeri ilâmda yazılı sayılmayacak, bu halde (taraflar malın değerinde anlaşamazlarsa) icra memuru malın değerini takip (şimdi: haczin yapıldığı) tarihindeki rayice göre takdir edecektir” şeklinde belirtilmiştir.
II- Teslimine hükmolunan taşınır malın değeri ilamda yazılı değilse; alacaklı (davacı), dava dilekçesinde (talep sonucunda) yalnız taşınır malın teslimine karar verilmesini istemiş (bulunamazsa, bedelinin tahsili talebi ile terditli dava açmamış) ise, mahkeme, yalnız taşınır malın teslimine karar verebilir, bulunamazsa bedelinin tahsiline de (yani terditli hüküm) veremez (6100 sayılı HMK m. 26). Terditli dava açılmamış olması nedeniyle, ilamda yalnız taşınır malın teslimine karar verilmiş olması hâlinde, malın değeri mahkemenin görevi ve harç (ve vekâlet ücreti) hesaplanması için ilamda gösterilmiş olsa bile, taşınır malın değeri (İİK m. 24/4 anlamında) ilamda yazılı sayılamaz. Buna göre, teslimine hükmolunan malın değeri ilamda (hüküm fıkrasında) yazılı değilse, bakılır; eğer alacaklı ile borçlu taşınır malın değeri üzerinde anlaşırlarsa, borçlu, bu anlaşılan miktar parayı ödemek suretiyle (teslim) borcundan kurtulur. Eğer, alacaklı ile borçlu taşınır malın (ilamda yazılı olmayan) değeri üzerinde bir anlaşmaya varamazlarsa, yani bu değer ihtilaflı ise, o zaman taşınır malın değeri icra müdürü tarafından takdir olunur. İcra müdürü, taşınır malın değerini haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir eder (m. 24/5, c. 3). İcra müdürü, taşınır malın değerini takdir ederken, malın değerini borsa veya ticaret odalarından, bu kuruluşların bulunmadığı yerlerde, kendisi tarafından seçilecek bilirkişiden sorar ve alacağı cevaba göre taşınır malın değerini belirler (m. 24/5) ve bu bedeli bir muhtıra ile borçludan ister. İlgililerin (özellikle alacaklı ve borçlunun) icra müdürünün değer takdirine ve muhtıra tebliğine karşı icra mahkemesine şikâyet hakları vardır (m. 24/4) (Kuru, s. 960-962).
16. İlamda yazılı olan taşınır mal (veya misli) borçlunun elinde bulunamazsa, taşınır mal (teslim) borcu para borcuna dönüşür ve borçlu taşınır malın yukardaki esaslara göre tespit edilen değerini borçlanmış sayılır. Borçlu bu parayı icra dairesine ödemekle yükümlüdür. Borçlu bu parayı rızası ile ödemezse, ayrıca bir hükme ve icra emrine gerek kalmaksızın borçlunun bu borcu karşılamaya yetecek miktarda malı haczedilir; bu mallar satılarak bedelinden alacaklı tatmin edilir (m. 24/4). İİK’nın 24. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinde “ayrıca icra emri tebliğine (ve dolayısıyla hükme) hacet kalmaksızın” denildiğinden, m. 24/4. hükmüne göre malın bedelini (doğrudan doğruya) talep etme hak ve yetkisi bulunan alacaklının, taşınır malın değeri için borçluya karşı alacak davası açmakta hukukî yararı yoktur (Kuru, s. 962).
17. Bu açıklamalar ışığında somut olayın incelenmesinde; alacaklı … vekili tarafından borçlu Şentürksan Oto. Mot. Araç San. Tic. A.Ş. aleyhine başlatılan ilamlı icra takibine dayanak Bursa Tüketici Mahkemesinin 02.06.2009 tarihli ve 2008/464 E., 2009/200 K. sayılı ilamında; “…Davanın kabulü ile, davalı tarafından davacıya satılan Citroen Nemo Combi SX 1.4 HDİ 4P marka 2008 model 16 BIG 78 plakalı 10FD982204468 motor nolu, VF7AB8HSC84231880 şasi nolu aracın ayıpsız misli ile ücretsiz olarak değiştirilmesine, bulunmadığı taktirde İİK.nun 24. maddesinin uygulanmasına,…” karar verilmiştir. İcra emri borçlu vekiline 05.12.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir.
18. 15.12.2011 tarihinde alacaklı vekili; “…icra takibine konu araç ayıpsız misli ile değiştirilmediğinden İİK 24 gereği, aracın değerinin haczin yapıldığı tarihteki rayice göre tespiti için Bursa Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına müzekkere yazılması…” şeklinde talepte bulunmuştur. Bursa Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası 16.12.2011 tarihli cevabında istenilen bilgilerin ihtisas odası olan Bursa Kamyon ve Kamyonetçiler Odasından edinilmesi gerektiğini bildirmiştir. Alacaklı vekilinin 16.12.2011 ve 20.12.2011 tarihlerinde Bursa Kamyon ve Kamyonetçiler Odasına yazı yazılmasını istemiştir. Bursa Kamyon ve Kamyonetçiler Odası 22.12.2011 tarihli cevabında, aracın 13.12.2011 tarihinden sonraki (kullanılmamış- sıfır araç) değerinin sorulduğunu, aracın gerçek değerini öğrenmek için İnallar Otomotiv veya Sertepe Otomotiv acentelerinden sorulması gerektiğini bildirmiştir. 27.12.2011 tarihinde alacaklı vekili Bursa Kamyon ve Kamyonetçiler Odasının cevabında bildirilen acenteye yazı yazılmasını talep etmiştir. İnallar Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. 29.12.2011 tarihli yazı cevabında Cıtroen Nemo Combi SX 1.4 HDI 4P marka aracın liste fiyatının “33.230TL (+) trafik sigortası” olduğunu bildirmiştir. Bu yazının 06.01.2012 tarihinde borçlu vekiline tebliği üzerine borçlu vekilinin icra müdürlüğüne verdiği 06.01.2012 tarihli dilekçesinde İİK’nın 24. maddesine ve ilama uygun olarak teslim edilecek Cıtroen Nemo Combi SX 1.4 HDI 4P model ve aynı kilometrede ikinci el aracın bilirkişi marifetiyle kıymetinin takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiş icra müdürlüğünün 06.01.2012 tarihli işleminde “…borçlu vekilinin ikinci el aracın bilirkişi marifetiyle kıymet taktiri yapılması talebinin itirazı kabil olmak üzere red edilmesine, Borçlu vekilinin kendisine tebliğ edilen araç kıymet tespitine ilişkin itirazını /şikayeti İİK’nın 24. maddesinin 6. fıkrası gereğince icra Mahkemesine yapması gerektiğinden itiraz yönünden bir değerlendirirde yapılmasına yer olmadığına…” karar verilmiştir.
19. Borçlu vekilinin şikâyeti üzerine Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 24.09.2012 tarihli ve 2012/327 E., 2012/551 K. sayılı kararı ile; “…Davacı tarafın aracın değerinin belirlenmesi ile ilgili şikayetinin kabulü ile ilanda belirtilen aracın donanımda sıfır kilometre ayıpsız misli bugün üretilse değerinin ne olacağı yeniden ticaret odasından sorularak belirlenmesi doğrultusunda icra müdürlüğünce işlem yapılmasına, ayıplı aracın teslimine ilişkin hüküm kurulması yönündeki davacı talebinin reddine…” karar verilmiştir. Mahkeme kararında ve UYAP sisteminde yapılan incelemede kesinleşme şerhinin bulunmadığı görülmüştür.
20. Alacaklı vekili 11.10.2012 tarihinde Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 24.09.2012 tarihli ve 2012/327 E., 2012/551 K. sayılı kararı gereği Bursa Ticaret Odasına yazı yazılarak aracın donanımında sıfır kilometre ayıpsız misli bugün üretilse değerinin ne olacağının sorulmasını talep etmiştir. 12.10.2012 tarihinde icra müdürlüğünce talep gibi işlem yapılmasına karar verilmiştir. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası 01.11.2012 tarihli cevabında Cıtroen Nemo Combi SX 1.4 HDI 4P 2012 model aracın fiyatının 28.170TL-29.000TL olduğunu bildirmiştir. Yazı cevabı 19.11.2012 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edilmiş ve borçlu vekilinin şikâyeti üzerine Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 30/11/2012 tarihli ve 2012/564 E., 2012/663 K. sayılı kararı ile; “…davacının şikayetinin kabulü ile; dayanak ilama konu aracın 13/11/2012 tarihli BTSO cevabında belirtile araç değeri olarak kabulüne ilişkin işlemin iptaline, müdürlükçe dosyanın uzman bir bilirkişiye tevdii edilerek 2008 model Cıtroen Nemo Combi SX HDI 4P aracın donanımda 0 km. ayıpsız misli bugün üretilse değerinin ne olacağının belirlenmesine, avacının sair itirazlarının reddine,…” karar verilmiştir. UYAP sisteminde bulunan kesinleşme şerhinin “…Mahkememizden verilen işbu 30/11/2012 tarihli hüküm davacı vekiline 17.12.2012, davalı vekiline ise 14.12.2012 tarihinde tebliğ olunmuş tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine iş bu hüküm 28/12/2012 tarihinde kesinleştiği şerh ve tasdik olunur…” şeklinde olduğu görülmüştür.
21. Alacaklı vekili 14.12.2012 tarihinde Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 24.09.2012 tarihli ve 2012/327 E., 2012/551 K. sayılı kararı gereği makine mühendislerinden seçilecek bir bilirkişiden rapor alınmasını talep etmiştir. İcra Müdürlüğünce alınan makine mühendisi tarafından düzenlenen 08.02.2013 tarihli bilirkişi raporunda Cıtroen Nemo Combi SX 1.4 HDI 4P 2008 model aracın yenisi üretilmediğinden aynı emsalde sıfır km ayıpsız bir aracın bugünkü piyasa rayiç değerinin 29.500TL olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi raporu borçlu vekiline 26.02.2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu vekilinin şikâyeti üzerine Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 09.05.2013 tarihli ve 2013/199 E., 2013/315 K. sayılı kararı ile; “…davanın kabulü ile; Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2011/13032 Esas sayılı dosyasında takibe konu ilamda hüküm altına alınan aracın değer tespitinin İİK’nun 24. maddesi uyarınca yapılması gerektiğinin tespitine,…” karar verilmiştir. Mahkeme kararında ve UYAP sisteminde yapılan incelemede kesinleşme şerhinin bulunmadığı görülmüştür.
22. Alacaklı vekilinin 14.03.2014 tarihli talebi üzerine icra müdürlüğünce Bursa Ticaret ve Sanayi Odasına 2008 model Cıtroen Nemo Combi SX 1.4 HDI 4P aracın değerinin bugün üretilmemesi hâlinde, bugün üretilmiş olsaydı belirlenebilecek değeri sorulmuş, Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının 11.04.2014 tarihli cevabında “…2008 model aynı teknoloji ve donanıma sahip araç şu anda üretilmemektedir. Ancak bahsi geçen aracın bugünkü donanım ve teknolojiye göre yaklaşık değeri 28.000TL-300.000TL civarında olduğu…” bildirilmiştir.
23. Alacaklı vekilinin icra müdürlüğüne verdiği 16.04.2014 tarihli beyanında “…Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından tespit edilerek bildirilen araç değerinin alt sınırı olan 28.000TL olarak kabul edilmesine bir itirazımız yoktur. Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının yazısının bir suretinin ve tespit edilerek bildirilen değerlerden 28.000TL’ye itirazımızın olmadığına ilişkin düzenlenecek müzekkerenin borçlu vekiline tebliğ edilmesini…” talep etmiştir. Alacaklı vekilinin talebi üzerine düzenlenen 16.04.2014 tarihli yazının tebliği üzerine borçlu vekili 24.04.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak icra müdürlüğü tarafından yapılan 16.04.2014 tarihli kıymet takdirinin rayicin çok üstünde olduğunun ileri sürerek misli ile değişime konu Citroen Marka Nema Combi SX 1.4 HDI 4P tipi 2008 Model aracın değerinin mahkemece tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
24. Uyuşmazlığa konu olan eldeki şikâyette icra mahkemesince 17.06.2014 tarihli duruşmada “…1- Takip ve dava konusu aracın teknik donanımını bildiren bilgi ve belgelerin sunulması için taraflara 15 günlük kesin süre verilmesine, 2-Bu bilgi ve belgeler sunulduğunda ve davacı tarafça yatırılan gider avansından 100,00-TL bilirkişi ücreti karşılanarak dosyanın re’sen tespit ve tayin edilecek bilirkişiye tevdii ile söz konusu aracın 12.12.2011 tarihi itibariyle araçta bulunmayan donanım farklarının da düşülmek suretiyle iade konusu aracın değerinin belirlenmesinin istenmesine…” dair ara karar verilmiştir. Borçlu vekili 30.06.2014 tarihli dilekçesinde ara karar gereği aracın bilgilerinin yer aldığı fatura fotokopisini sunmuştur. Alacaklı vekili 07.07.2014 tarihli dilekçesinde takip konusu aracın teknik donanımını gösteren bilgilerin takip dosyası ve şikayete konu mahkemenin dosyasından alınan ekte sundukları raporlar ve yazı cevaplarında mevcut olduğunu belirtmiştir.
25. İcra mahkemesince alınan 22.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda “…aracın istenilen tespit tarihi olan 12.12.2011 tarihi itibariyle sıfır kilometrede ve misli özellikteki değerinin 30.500TL veya EURO mukayesesine göre yapılan hesaplamada ki değeri olan 30.811TL olacağı…” bildirilmiştir. İcra mahkesince 16.09.2014 tarihli karar ile; “…Yerinde görülen kıymet takdirine yönelik şikayetin kabulü ile 22.07.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre davaya konu aracın 12.12.2011 tarihi itibariyle değerinin 30.811,00-TL olarak tespitine…” karar verilmiştir.
26. İcra mahkemesinin 16.09.2014 tarihli kararının borçlu vekili tarafından temyizi üzerine Özel Dairece “…Mahkemece dava konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler taraflardan temin edilerek aracın değerinin bu verilere göre bilirkişi aracılığı ile belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler temin edilmeden düzenlenen bilirkişi raporuna dayalı olarak eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
27. Dosya kapsamına göre takip konusu araç borçlu şirket tarafından alacaklıya satılmış olup, aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin borçlu şirket tarafından dosyaya sunulması gerekir. Ancak icra mahkemesince 17.06.2014 tarihli duruşmada takip konusu aracın teknik donanımını bildiren bilgi ve belgelerin sunulması için taraflara on beş günlük kesin süre verilmesine rağmen borçlu vekili tarafından sadece fatura fotokopisi sunulmuştur. Bu durumda dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre başka bir sonuca ulaşılamayacağı açık olduğundan mahkemece verilen direnme kararı yerindedir.
28. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle direnme kararının bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
29. Hâl böyle olunca mahkemenin direnme kararının açıklanan nedenlerle onanması gerekmiştir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun’un 29. maddesi ile eklenen geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nın 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğden itibaren on gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2022 tarihinde yapılan ikinci görüşmede oy çokluğu ile karar verildi.
HGK. 29.06.2022 T. E: 2019/8-161, K: 1078