12. Hukuk Dairesi2023 YılıÜçüncü Şahsın Zilyedliği (İİK 99)

Ödeme emrinin tebliğ edildiği adres ile haciz işleminin yapıldığı adresin farklı olması, haczin yapıldığı adresin borçlunun ticaret sicil kaydında yer alan adresi olmaması, haczin yapıldığı adresin davalı 3. kişinin adresi olması, haciz mahallinde borçlunun yetkilisi veya çalışanının bulunmaması, haciz mahallinde davalı 3. kişinin çalışanının hazır bulunması birlikte değerlendirildiğinde, mahcuzların 3. kişinin yedinde haczedildiğinin kabul edilerek İİK’nın 99. maddesindeki düzenlemeye göre istihkak davası açmak üzere alacaklıya süre verilmesine dair işlemin hukuka uygun olduğu, haciz mahallinde borçluyla ilgili belgelerin bulunması, borçlu ve 3. kişi arasında organik bağın bulunması gibi iddia ve delillerin usulüne uygun açılacak istihkak davasında değerlendirilmesi gerektiği-

Ödeme emrinin tebliğ edildiği adres ile haciz işleminin yapıldığı adresin farklı olması, haczin yapıldığı adresin borçlunun ticaret sicil kaydında yer alan adresi olmaması, haczin yapıldığı adresin davalı 3. kişinin adresi olması, haciz mahallinde borçlunun yetkilisi veya çalışanının bulunmaması, haciz mahallinde davalı 3. kişinin çalışanının hazır bulunması birlikte değerlendirildiğinde, mahcuzların 3. kişinin yedinde haczedildiğinin kabul edilerek İİK’nın 99. maddesindeki düzenlemeye göre istihkak davası açmak üzere alacaklıya süre verilmesine dair işlemin hukuka uygun olduğu, haciz mahallinde borçluyla ilgili belgelerin bulunması, borçlu ve 3. kişi arasında organik bağın bulunması gibi iddia ve delillerin usulüne uygun açılacak istihkak davasında değerlendirilmesi gerektiği-

I. TALEP

Alacaklı; haciz işleminin borçlu şirket kurucusu ve eski ortağı ile borç doğum tarihindeki borçlu şirket ortağı ve yetkilisi huzurunda gerçekleştiğini, mülkiyet karinesi borçlu dolaysıyla alacaklı lehine olduğunu, mahalde borçlu şirkete ve yetkililerine ait bilgi ve belgeler bulunduğunu, istihkak iddiasının muvazaalı olduğunu, 3. kişi şirketin borcun doğum tarihinden sonra kurulduğunu, borçlu şirket ile 3. kişi şirket arasında organik bağ bulunduğunu, şirketlerin aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, şirket yetkililerinin akraba olduğunu, haczedilen mallara ilişkin fatura sunulmadığını, borçlu şirket kurucusunun haciz mahallindeki bilgisayarları kardeşinden ikinci el aldığını beyan ettiğini, şirketlerin adresleri sicil kayıtlarında farklı görünse de aynı adreste faaliyet gösterdiklerini ileri sürerek haczin İİK’nın 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına ilişkin müdürlük işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Üçüncü kişi müdahale talepli dilekçesinde; dosya borçlusu şirket ile organik ya da fiili hiçbir bağının olmadığını, haciz mahallindeki menkullerin kendi sermayeleri ile alınan faturalı makineler olduğunu, borçlu şirketin Ü.iye ilçesinde kendilerinin ise S.beyli adresinde faaliyet gösterdiğini, haciz tutanağında adresin dahi yanlış yazıldığını, borçlu şirket ortak ve yetkili müdürleri ile kendi şirket yetkili ve müdürünün aynı kişi olmadığını belirterek müdahale talebinin kabulü ile şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; haciz anında mahalde borçlu şirketin eski ortağı Taşkın A.taş’ın hazır bulunduğu, mahalde şirketin eski ortaklarından İ. A.taş’a ait kartvizit, Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün 2016/18457Esas sayılı dosyasına ait feragat belgesi, banka sözleşme örnekleri, yine borçlu şirket ortaklık yapısında yer alan H. G.’e ait 17.10.2018 tarihli öğrenci ders alma listesinin bulunduğu, bu halde mülkiyet karinesinin davalı borçlu dolayısıyla davacı alacaklı lehine olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile, İstanbul 33. İcra Müdürlüğünün 2020/10760Esas sayılı dosyasından verilen 16.09.2020 tarihli müdürlük kararlarının kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde üçüncü kişi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Üçüncü kişi cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek, haciz mahallinde bulunan Taşkın A.taş’ın borçlu şirketin ilk kuruluşunda yer aldığını ancak 2014 yılında şirket ortaklığından tamamen ayrıldığını, bu tarihten itibaren borçlu şirketle hiçbir ilişkisi kalmadığını, borcun doğum tarihinin çek keşide tarihi olan 21.11.2019 tarihi olduğunu, aradan geçen 5 yıla rağmen eski ortağın borçtan sorumlu olduğunun düşünülemeyeceğini, haciz mahallinde bulunduğu belirtilen kartvizitte ise bambaşka bir isim olan “Ay Tekstil” ünvanının yazılı olduğunu, tutanakta ve kararda belirtilen kişilerin borcun doğum tarihinden önce borçlu şirketle ilişkilerinin kesildiğini, borcun doğum tarihinden önce kendi şirketlerinin envanterine girmiş ve şirkette fiilen kullanılan makinelerin borçluya ait olmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin tebliğ edildiği adres ile haciz işleminin yapıldığı adresin farklı olması, haczin yapıldığı adresin borçlunun ticaret sicil kaydında yer alan adresi olmaması, haczin yapıldığı adresin davalı 3. kişinin adresi olması, haciz mahallinde borçlunun yetkilisi veya çalışanının bulunmaması, haciz mahallinde davalı 3. kişinin çalışanının hazır bulunması birlikte değerlendirildiğinde, mahcuzların 3. kişinin yedinde haczedildiğinin kabul edilerek İİK’nın 99. maddesindeki düzenlemeye göre istihkak davası açmak üzere alacaklıya süre verilmesine dair işlemin hukuka uygun olduğu, haciz mahallinde borçluyla ilgili belgelerin bulunması, borçlu ve 3. kişi arasında organik bağın bulunması gibi iddia ve delillerin usulüne uygun açılacak istihkak davasında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yeniden esas hakkında alacaklının şikayetinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Alacaklı şikayet dilekçesi içeriğini tekrar ederek, haciz esnasında bulunan belgelerin 3. kişilerde bulunması mümkün olmayan belgeler olduğunu, 3. kişi şirketin kuruluş tarihinin 16.10.2019 olduğunu, borcun doğumuna sebep olan çekin düzenleme tarihinin ise 28.1.2018 olduğunu, 3. kişi şirketin borcun doğum tarihinden sonra kurulduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Talep, alacaklının açtığı İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 97 ve 99. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 10.05.2023 T. E: 2022/10611, K: 3274

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu