T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
Esas No : 2022/9530
Karar No : 2023/2329
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 13.06.2022
SAYISI : 2022/239 E., 2022/1326 K.
DAVA TARİHİ : 18.08.2021
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
TEMYİZ EDEN : Davacı/Alacaklı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28.09.2021
SAYISI : 2021/429 E., 2021/463 K.
Taraflar arasındaki şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. ŞİKAYET
Alacaklı şikayet dilekçesinde Gaziantep İcra Dairesi’nin 2015/3180 Talimat numaralı dosyasında 11.02.2021 tarihli satış işlemi ile Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesi, Sam Mahallesi, 159 Ada, 4 parselde kain taşınmaz 6.000,000,00 TL bedel ile alacağa mahsuben tarafına ihale edildiğini, İcra Müdürlüğünce düzenlenen 12.08.2021 KDV beyannamesinde KDV oranının %18 üzerinden hesaplanarak 1.080.000,00 TL ödenmesi gereken KDV tespit edildiğini, 12.08.2021 tarihli şikayete konu talepleri ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) kanununun 17/4-r maddesi uyarınca KDV’den istisna olduğunu, bu nedenle hesaplanan KDV oranın düzeltilmesini talep ettiğini, İcra Müdürlüğünce talebinin reddedildiğini, bu ret kararının usul ve yasaya aykırı olmasına karşın tescil işlemlerinin sürüncemede kalmaması adına İcra Müdürlüğünce hesaplanan 1.080.000,00 TL Katma Değer Vergisini haklarını saklı tutarak ödediğini, hukuka aykırı olarak hesaplanan KDV oranının düzeltilmesini ve ödenen KDV’nin tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Borçlu tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; somut olayda, ihale konusu Gaziantep İli, Şehitkamil ilçesi, Sam Mahallesi, 159 ada, 4 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden 10.12.2020 tarihli satış ilanının ve şartnamesinin hazırlandığını, satış kararının alacaklı şikayetçi Eyyüp Ulufer vekiline 15.12.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, satış ilanı ve şartnamede KDV oranının %18 olarak gösterilmesine rağmen, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesinde öngörülen yasal sürede İcra Hukuk Mahkemesine başvurularak bu hususun şikayet konusu yapılmadığı ve taraflarca bu hususun şikayet konusu yapıldığının iddia edilmediğini, ihale alıcısının, ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiğini ve ihale konusu taşınmazları 11.02.2021 tarihinde sürdüğü pey ile aldığını, buna göre; herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra KDV istisnasından bahisle iade isteminin icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekeceğini belirterek (Yargıtay 12. HD. 2018/11098 Esas, 2019/14954 Karar) Gaziantep BAM 12. HD. 2019/1422 Esas, 2020/959 Karar) şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi alacaklı istinaf başvurusunda; şikayetin süreye tabi olmadığını, satışa konu taşınmazın iki yıldan fazla süredir borçlunun aktifinde bulunduğunu, Katma Değer Vergisi Kanunu kapsamında taşınmazın KDV’den muaf tutulması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihale konusu taşınmaza ilişkin 10.12.2020 tarihli satış ilanında ve artırma şartnamesinde KDV oranının %18 olarak gösterildiğini, ihalenin 11.02.2021 tarihinde yapıldığını, 15.12.2020 tarihinde aynı zamanda alacağı temlik alan ihale alıcısı vekiline satış ilanının tebliğ edildiğini, ihale alıcısı tarafından İİK’nın 16. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürede icra mahkemesine başvurularak şikayet konusu yapılmadığını, şikayetçinin ihale şartlarını bilerek ihaleye katıldığı ve taşınmazın 6.000,000,00 TL bedelle alacağa mahsuben ihale edildiğini, herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra KDV oranının düşük olması gerektiğinden bahisle KDV oranın iptali isteminin icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülemeyeceğini, KDV’ye yönelik yapılan şikayette Maliye Hazinesi’nin yasal hasım olduğunu, İlk Derece Mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmediği görülmekle İlk Derece Mahkemesince verilen kararda isabetsizlik bulunmadığını gerekçe göstererek alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi alacaklı temyiz başvurusunda; dava ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmekle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık KDV oranının hatalı olduğundan bahisle icra müdürlük işleminin iptaline dair şikayete ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK md. 16, Katma Değer Vergisi Kanunu md. 17/4-r
3. Değerlendirme
Şikayetçi alacaklının, 13.08.2021 tarihli memur işleminin iptali ile ihalesi yapılan taşınmaz ile ilgili olarak fazla ödenen Katma Değer Vergisi’nin iadesini talep ettiği, mahkemece; şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan hâllere dava şartları denir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin 1. bendinin (b) alt bendi gereğince yargı yolunun caiz olması dava şartı olup 115. maddesine göre ise mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; Katma Değer Vergisi’nin tahsil edildiği noktasında tartışma bulunmamaktadır. Bu bağlamda verginin iadesinin muhatabı vergi dairesi olmuştur.
Bu kapsamda açılan davada da; 3065 sayılı Kanun hükümleri gereğince katma değer vergisine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümü görevi, idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemelerine ait bulunmaktadır. Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesinin 2021/524 Esas, 2022/120 Karar no ve 28.02.2022 tarihli kararı da aynı doğrultudadır.
O halde mahkemece yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması, istinaf başvurusu üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 13.6.2022 tarih ve 2022/239 E. – 2022/1326 K. sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Gaziantep 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 28.09.2021 tarih ve 2021/429 E. – 2021/463 K. sayılı kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.