12. Hukuk Dairesi2023 YılıBAM Kayseri 5. Hukuk Dairesiİhalenin Feshi

Satış Avansına İlişkin Olarak, İİK’nun geçici 18/2-1. bendi uyarınca geçiş tarihinden önce haczedilen mallar hakkında değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunacağı, bu durumda icra müdürlüğünce dosyaya yatırılan satış avansı ve alacaklının satış talebinin de bulunduğu haczin ve satışın düşmediği anlaşılmıştır. 

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
 5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1229
KARAR NO : 2023/1284
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
İ S T İ N A F   K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2023
NUMARASI : 2023/254 Esas 2023/367 Karar
DAVANIN KONUSU : İhalenin Feshi (İcra İflas Kanunundan Kaynaklı (İİK M.134)
KARAR TARİHİ : 10/10/2023
G.K. YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2023
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2022/455 Esas sayılı dosyası kapsamında müvekkiline ait taşınmazın satışının yapıldığını,  05/10/2016 tarihli hacizden sonra haczin yenilenmediğini, bu tarihten 28/06/2021 tarihine kadar yapılan işlemlerde bir yıllık süreye uyulmadığını, bu nedenle dosyanın işlemden kaldırılması gerektiğini, İİK’nın 106/2 maddesi uyarınca hacizlerin düştüğünü, alacaklının kymet takdiri ve satış avansını peşin olarak yatırmadığını, asıl dosyaya yapılan bir satış talebi ve bu dosyadan alınan satış kararı ile ilgili dosyaya yatırılan satış avansının bulunmadığını, İİK’nın geçici 18/4 maddesi uyarınca 08/03/2023 tarihine kadar satış avansının tamamı tamamlanmadığından, satış talebinin vaki olmamış sayılacağını belirterek ihalenin feshine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; Davanın reddine; davacının ihale bedelinin %5’i oranında para cezası ile cezalandırılmasına, şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, satış işlemlerinin yapıldığı icra takip dosyasının eski ve kapsamlı bir dosya olup fiziki dosyayla birlikte uyap kayıtlarında birçok talep tensip karar işlem mahkeme ilamları beyan dilekçeleri durdurma kararları satış ilanları vs. İcra takip işlemleri olan bir dosya olduğunu, dosya üzerinde uzman hukukçu bir bilirkişiden rapor alınmasına yönelik taleplerini delil listelerinde bilirkişi deliline dayanmalarına rağmen mahkeme kararının hatalı olduğunu, davacı tarafın mağduriyetine sebep olunduğunu, dava dosyasına 05/10/2016 tarihinde taşınmaz üzerine haciz konulmuş olup bundan başka taşınmaza haciz konulmadığının sabit olduğunu, icra takip dosyasında 25/09/2017 tarihli alacaklı vekilinin satış talebinin icra dairesinin 10/10/2017 tarihli karar tensip tutanağıyla dosyaya 15.000,00 TL satış avansı yatırılması halinde satış işlemine başlanacak olup bu avansın henüz yatırılmadığına ilişkin olduğunu, dosyaya hiçbir şekilde 15.000,00 TL avans yatırılmadığını, davalının satış talebiyle birlikte satış giderlerini peşin olarak yatırmadığını, davalının bu konuda beyanda bulunmadığını, böyle bir avansın dosya kayıtlarında olmadığını, mahkeme kararında 20/12/2016 tarihinde 500,000,00 TL 16/0/2017 tarihinde 1.000,00 TL 18/10/2017 tarihinde 5.000,00 TL 18/04/2017 tarihinde 500.000,00 TL yatırıldığından bahsedildiğini, mahkemeye gelen icra dairesinde yazı cevabından kopyala yapıştır mantığıyla karara alınmış husus olduğunu, satış avansların tarihinin bir ileri bir geri yazılmış olmasının bunun kanıtı olduğunu, 05/10/2016 tarihinde haciz konulmuş olup 2017 yılında değişik tarihlerde satış avanslarının yatırılmış olsa dahi 10/10/2017 tarihli geçerli karar tensip tutanağında belirtilen 15.000,00 TL satış avansına ulaşılamadığını, karar tensip tutanağının kaldırılmamış olması karşısında karar tensip tutanağının olaya uygulanması zorunluluğu kuralına aykırı olduğunu, Kayseri Genel İcra Dairesi 2020/164878 Esas sayılı dosyasında takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir taleplerinin Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi 2016/590 Esas sayılı dosyasında ara karar ile reddedildiğini, Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesi 2017/127 Değişik İş sayılı kararı ile icra dosyasından hacizli taşınmazların borca karşılık kabul edilmekle mehil vesikası verildiğini, karara istinaden icra dairesinin 02/01/2018 tarihinde taşınmaz satışını işlemden düşürdüğünü, yasal süresinde satış talebinde bulunmayan alacaklının satış isteme hakkının düştüğünü, mahkemenin Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin Genel İcra Dairesinin devamı niteliğinde olduğu ve gayrimenkul satış icra dairesine yatırılan satış avansının geçerli olduğu yönündeki değerlendirmenin icra daireleri uygulamalarına genel icra dairesi kurulmasına yönelik mantığı ve işlem sistematiğine yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin kabulü ile borçlunun hakkını aramasının hukuki güvenliğinin işlemlerin hukuka uygunluğunun ve denetiminin engellendiğini, Kayseri Genel İcra Dairesi tarafından düzenlenen karar tensip tutanağının hatalı olduğunu, 500.000,00 TL’den ve 1.000,00 TL dosyada kalan avans tutarının “0” TL olduğunu, 5.000,00 TL avanstan kalan tutarın 1.195 TL olduğunu, dosyada 5.780,00 TL satış avansının olmadığını, diğer yatan avansların tamamının 08/03/2023 tarihinden sonra yatan avanslar olup İİK 18/4 maddesi kapsamında geçersiz olduğunu, 6-05/10/2016 tarihli hacizden sonra taşınmaz haczinin yenilenmeyip taşınmaz takyidat raporuna sabit olduğunu, dosyada 05/10/2016 tarihinden sonra 28/06/2021 tarihine kadar yapılan işlemlerde 1 yıllık sürelerle dosyada işlem yapılmamış olması nedeniyle dosyanın işlemden icra dairesi tarafından resen kaldırılması gerektiğini, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık,  İcra İflas Kanunundan Kaynaklı (İİK M.134) ihalenin feshi talebidir.
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/164878 Esas (Kapatılan Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2016/10910 Esas) sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı E…..Çolak tarafından davacı borçlu B…. Atalay ile dava dışı borçlu aleyhine 600.000,00 TL bedelli çeke istinaden 05/08/2016 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiği, borçlu adına kayıtlı Kayseri İli, ……. İlçesi, ……. Mah., 6337 Ada, 4 Parsel, 9 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz üzerine 03/10/2016 ve 07/11/2017 tarihlerinde haciz şerhlerinin işlendiği, alacaklı vekili tarafından 18/04/2017 tarihinde tüm taşınmazların satışı için satış avansı yatırıldığı ve satış talebinde bulunulduğu, Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2022/455 Esas sayılı dosyasında, 25/05/2023 tarihinde yapılan ihale ile ihale alıcısı U…….. Erturan tarafından satın alındığı, davacı borçlu tarafından süresi içerisinde ihalenin feshi istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İİK’nın 106/6.fıkrasında “satış talebiyle birlikte peşin olarak yatırılan miktarın satış işlemleri sırasında yetersiz kaldığı anlaşılırsa icra müdürlüğü tarafından satış isteyene 15 günlük süre verilir ve bu sürede eksik miktar tamamlanmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır.” düzenlemesi yine aynı kanunun geçici 18.maddesinin 2. Fıkrasının 1. bendinde ”Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, geçiş tarihinden sonra haczedilen mallar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen 87, 106 ve 110 uncu madde hükümleri uygulanır. Geçiş tarihinden önce haczedilen mallar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur.” düzenlemesinin yer aldığı,
İİK’nin 106.maddesinin 7.fıkrası gereği satış giderlerine ilişkin tarifenin 8 Mart 2022 tarihinde yürürlüğe girdiği, tarifenin “Geçiş Hükümleri” kenar başlıklı geçici 1.maddesinde “Bu Tarife hükümleri; a) Bakanlıkça resmî internet sitesinden elektronik satış uygulamasına geçileceği duyurulan il veya ilçelerde belirlenen tarihten sonra haczedilecek mallar hakkında, b) Ülke genelinde ise, İcra ve İflâs Kanunu Uyarınca Elektronik Ortamda Yapılacak Satışların Usulü Hakkında Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir yılın sonunda haczedilecek mallar hakkında, uygulanır.” düzenlemesinin getirildiği anlaşılmış olup,
Yukarıda açıklanan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, davalı alacaklının ilk haciz tarihinin 03/10/2016 olduğu ve 20/12/2016 tarihinde 500,00 TL, 16/01/2017 tarihinde 1.000,00 TL, 18/10/2017 tarihinde 500,00 TL satış avanslarının dosyaya yatırılarak satış talebinde bulunulması üzerine müdürlükçe 07/11/2017 tarihinde satış kararı verildiği ve satış işlemlerine başlandığı, takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/590 Esas sayılı şikayet dosyasındaki 30/09/2016 tarihli ara karar verildiği, mahkeme kararının tehiri icralı temyiz edilmesi üzerine  Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/127 D.İş sayılı dosyasındaki 29/12/2017 tarihli kararı ile mehil vesikası kararı verildiği ve müdürlüğün 02/01/2018 tarihli kararı ile borçluya ait taşınmazların teminat olarak kabul edilmekle mehil vesikası düzenlendiğinden taşınmazın satışının düşürülmesine karar verildiği görülmüş olup bu durumda İİK’nun geçici 18/2-1. bendi uyarınca geçiş tarihinden önce haczedilen mallar hakkında değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunacağı, bu durumda icra müdürlüğünce dosyaya yatırılan satış avansı ve alacaklının satış talebinin de bulunduğu haczin ve satışın düşmediği anlaşılmıştır.
Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede,  İcra dosyasında ödeme emrinin takip talebine uygun olduğu, İcra müdürlüğünce açık artırma ilanının kesinleşen kıymet takdir raporuna uygun olarak hazırlandığı, satış ilanında taşınmaza ait tüm niteliklerin açıkça belirtildiği, taraf teşkilinin tam olarak sağlandığı, satış ilanında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, İİK.’nın 129 maddesi uyarınca ihale bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin yüzde ellisi ile paraya çevirme ve paraların paylaştırma masraflarını karşıladığı, e-portal satış yayın bilgisinin bulunduğu, taşınmazın kıymet takdirinden itibaren 2 yıllık sürede ihale edildiği, ihalenin satış ilanında belirtilen saat ve yerde yapıldığı, gazete satış ilanının açık arttırmadan bir ay önce yapıldığı,  açık arttırma tutanağının yasanın aradığı tüm şartları içerdiği, satış ilanında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, re’sen yapılan değerlendirmede de feshi gerektiren bir olguya rastlanmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İnceleme konusu karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İnceleme HMK’nun 353. maddesi gereğince duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliğ edilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/10/2023
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2023/8854
KARAR NO: 2023/9443
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 10/10/2023
NUMARASI : 2023/1229-2023/1284
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı  tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nın  370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 269,85 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 28.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu