12. Hukuk Dairesi2021 YılıTebligat

Şikayetçi borçluya ödeme emri ………………………….. adresine tebliğe çıkartılmış olup, alıcının “adresten taşındığı” şerhi ile iade edilmesi üzerine bu kez mernis adresi olduğuna dair kayıt ile birlikte aynı adrese ………. tarihinde TK’nun 21/2. maddesine göre tebliğ işleminin gerçekleştirildiğinin görüldüğü, o halde mahkemece; borçlunun mernis adresine tebligat kanunu 21/2 şerhi verilerek yapılan tebliğ işleminde usulsüzlük bulunmadığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-

Şikayetçi borçluya ödeme emri ………………………….. adresine tebliğe çıkartılmış olup, alıcının “adresten taşındığı” şerhi ile iade edilmesi üzerine bu kez mernis adresi olduğuna dair kayıt ile birlikte aynı adrese ………. tarihinde TK’nun 21/2. maddesine göre tebliğ işleminin gerçekleştirildiğinin görüldüğü, o halde mahkemece; borçlunun mernis adresine tebligat kanunu 21/2 şerhi verilerek yapılan tebliğ işleminde usulsüzlük bulunmadığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda; genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde sair şikayetlerinin yanında, gönderilen ödeme emri tebligatının tebliğinin usulsüz olduğunu ve tebligata 14/11/2018 tarihinde muttali olunduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesini ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ve tebliğ tarihinin 14.11.2018 olarak düzeltilmesine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararına karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.

7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.

Aynı Kanun’un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 Sayılı Yasa’nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.

Söz konusu 7201 Sayılı Yasa’nın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, ancak yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 Sayılı Kanun’a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.

7201 Sayılı Yasanın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde ise,TK’nun 21/1. maddesine göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Bunun yapılabilmesi için de, tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu ve bu adrese tebligat yapılacağını tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir.

Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine, buna ilişkin şerh verilerek TK’nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. Ayrıca Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir” hükmü yer almaktadır. Bu yönetmeliğe göre; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve bu adrese tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından, adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden, tebliğ memuru tarafından Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz.

Somut olayda; şikayetçi borçluya ödeme emri Kanlıca mah B. Manço cad. No:28 iç kapı :1 adresine tebliğe çıkartılmış olup, alıcının “adresten taşındığı” şerhi ile iade edilmesi üzerine bu kez mernis adresi olduğuna dair kayıt ile birlikte aynı adrese 01.11.2018 tarihinde TK’nun 21/2. maddesine göre tebliğ işleminin gerçekleştirildiği görülmektedir.

O halde mahkemece; borçlunun mernis adresine tebligat kanunu 21/2 şerhi verilerek yapılan tebliğ işleminde usulsüzlük bulunmadığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 28.02.2020 tarih ve 2019/1612 E.- 2020/548 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, … 3..İcra Hukuk Mahkemesi’nin 12/03/2019 tarih ve 2018/917 E. – 2019/310 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 02.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

12. HD. 02.06.2021 T. E: 2020/7977, K: 5928

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu