Davacı vekili, Muğla 2. İcra Müdürlüğünün 2012/7202 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 31.10.2014 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada yer alan davalı alacaklı haczinin kendi hacizlerinden sonraki tarihli olduğunu, davalının alacak miktarının cetvelde ayrılan bedelin çok altında olduğunu ve alacağının varlığını ispatlaması gerektiğini ileri sürerek 31.10.2014 tarihli sıra cetvelinde davalı alacağının hem sırasına hem de esasına itiraz etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, itiraz edilen sıra cetveline esas ihale bedelinin, Yargtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/12663 Esas, 2014/986 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen ve davacısının işbu dosya davalısı olduğu, Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/161 Esas, 2012/120 Karar sayılı tasarrufun iptali davasının kabulü kararına konu olan taşınmazın, davalı bankanın talebiyle yapılan ihalesi sonucu elde edilen bedel olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, sıra cetvelinde esasa itiraza ilişkindir.
İİK’nın 143/4. maddesi “Aciz vesikasında yazılı alacak miktarı için faiz istenemez.” hükmünü içermektedir. Nitekim davalı vekili tarafından aciz vesikasına dayalı alacağının tahsili için başlatılan Muğla 2. İcra Müdürlüğünün 2012/7202 Esas sayılı takip talebinde de asıl alacağa %0 temerrüt faizi istenmiştir.
Bu durumda mahkemece, aciz belgesine bağlı alacağa faiz işletilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinde davalıya acze bağlı miktar kadar pay ayrılması, bakiye kısmın davacı dosyasına ödenmesi doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
23. HD. 16.05.2019 T. E: 2016/3723, K: 2030