Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı-
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. Karagöz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Takip dayanağı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/29 Esas-2013/188 Karar sayılı ilamında; ”davanın kısmen kabulü ile 100.000,00 USD’nin 17.12.1999 tarihinden, 56242,10 EURO’nun 201.12.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi’ne” karar verilmiştir.
Alacaklı tarafından yukarıda anılan ilâma istinaden başlatılan takipte, borçlunun faize itirazı üzerine, icra mahkemece, bilirkişiden alınan rapora göre fazla faiz talebi olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un, 3678 sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesinde; sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiştir.
Türkiye C.i Merkez Bankası tebliğleri gereğince, bankalar uygulayacakları azami faiz oranlarını serbestçe tespit ederek, Türkiye C.i Merkez Bankası’na bildirmek zorundadırlar. Bildirilen bu oranlar bankaların mevduat kabulünde uygulayabilecekleri azami oranlar olup, fiilen uyguladıkları oranlar ile farklılık gösterebilmektedir.
Somut olayda, mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeye uygun olarak kamu bankalarından faiz oranlarının sorulmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Türkiye C.i Merkez Bankası’nın azami mevduat faiz oranları esas alınarak ilama göre istenebilecek faizin hesap edildiği anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, ilam ve yasa maddesi nazara alınarak, devlet bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının, ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak yapılacak faiz hesabı ile sonuca gidilmesi gerekirken, bilirkişinin Türkiye C.i Merkez Bankası tarafından bildirilen azami mevduat faiz oranlarına göre yaptığı hesaplama ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 30.05.2018 T. E: 2800, K: 5553