2016 Yılı6. Hukuk DairesiHarçKira Alacağının Ödenmemesine Dayalı İcra Takibi (Örnek 13)

Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği- Mahkemece davacının alacak istemi açıklattırılarak hangi yıl ve aylar kira paralarının talep edildiği tespit edildikten sonra alacak iddiası ve ödeme savunmasına ilişkin taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-

Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği- Mahkemece davacının alacak istemi açıklattırılarak hangi yıl ve aylar kira paralarının talep edildiği tespit edildikten sonra alacak iddiası ve ödeme savunmasına ilişkin taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında 01.09.2005 başlangıç tarihli 2 yıl süreli aylık 150 TL bedelli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kira parasının nakit olarak peşinen ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından gönderilen 02.10.2014 tarihli ihtarname ile aylık kira bedelinin 150 TL olduğu ve her ay peşin ödenmesi gerektiği halde ihtarname tarihine kadar ödenmediği belirtilerek, 30 gün içinde akde aykırılık nedeni ile mecurun tahliye edilmesi, sözleşme tarihinden itibaren yasal artışlar ile aylık kira bedellerinin ödenmesi, aksi halde bu süre içinde ödeme yapılmadığı takdirde temerrüde dayalı tahliye ve alacak davası açılacağı ihtar edilmiş, ihtarname davalıya 16.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 09.01.2015 havale tarihli dava dilekçesinde, kiralananın temerrüt nedeni ile tahliyesi ile muaccel hale gelen 7800 TL kira parasının yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise müvekkilinin tüm kira borcunu ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ödenmesi gereken kira paralarının açık ve net olarak gösterilmediği belirtilerek usule aykırı ihtarname ile açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-)Davacı vekilinin tahliye istemi hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Harçlar Kanununun 17. Maddesinde, tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği, 28. maddesinde ise alınması gereken harcın dörtte birinin peşin alınacağı ve kalanın ise kararın verilmesinden itibaren iki ay içerisinde ödeneceği, 32.maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı ve 30. maddesinde ise muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde belirtilen değerden fazla olduğunun anlaşılması halinde yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Davacı vekili dava dilekçesinin sonuç kısmında temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemi ile birlikte 7800 TL kira alacağının tahsiline de karar verilmesini istemiş ancak dava değeri olarak alacak miktarı 7800 TL gösterilerek bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Mahkemece tahliye davası yönünden bir yıllık kira bedeli üzerinden nispi harcın tamamlattırılması, ondan sonra yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken eksik harç tamamlattırılmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru değildir.

2-) Davacı vekilinin alacak istemi hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Dava dilekçesinde; kiralananın tahliyesi istemi ile birlikte 7800 TL kira alacağının da tahsiline karar verilmesi istenmiş olmakla birlikte talep edilen bu alacağın hangi döneme ilişkin olduğu konusunda bir açıklama yapılmamış, yargılama sırasında da davacı vekili tarafından bu konuda bir beyanda bulunulmamıştır. Bu durumda mahkemece davacının alacak istemi açıklattırılarak hangi yıl ve aylar kira paralarının talep edildiği tespit edildikten sonra alacak iddiası ve ödeme savunmasına ilişkin taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.

SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

6. HD. 16.03.2016 T. E: 2015/7243, K: 2081

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu