2015 ve Öncesi Yıllar6. Hukuk DairesiKira Taahhütnamesine Dayalı İcra Takibi (Örnek 14)

Tahliye taahhütnamesindeki tanzim ve tahliye tarihlerinin elle tamamlanmasında bir usulsüzlük bulunmadığı- Taahhüdün tanzim ve tahliye tarihleri kısmının boş olarak düzenlenip davacıya verilmiş olduğu kabul edilse bile, kiracı davalı bu şekildeki boşa imza atmakla davacıya istediği tarihi doldurma yetkisi vermiş olduğundan bunun sonucuna katlanması gerektiği-  Tarih kısmında “…/…200..” ibaresinin bulunuyor olması nedeniyle bu kısmın sınırlı şekilde 2009 veya 2010 olarak düzenlenebileceği 2011 olarak yazılmasının davalının iradesine uygun düşmediği şeklindeki mahkeme kabulünün hatalı olduğu-

Tahliye taahhütnamesindeki tanzim ve tahliye tarihlerinin elle tamamlanmasında bir usulsüzlük bulunmadığı- Taahhüdün tanzim ve tahliye tarihleri kısmının boş olarak düzenlenip davacıya verilmiş olduğu kabul edilse bile, kiracı davalı bu şekildeki boşa imza atmakla davacıya istediği tarihi doldurma yetkisi vermiş olduğundan bunun sonucuna katlanması gerektiği-  Tarih kısmında “…/…200..” ibaresinin bulunuyor olması nedeniyle bu kısmın sınırlı şekilde 2009 veya 2010 olarak düzenlenebileceği 2011 olarak yazılmasının davalının iradesine uygun düşmediği şeklindeki mahkeme kabulünün hatalı olduğu-

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.

Davacı vekili; müvekkilinin kiralananı 30.06.2010 tarihinde iktisap ettiğini, davalının önceki malikle yaptığı 01.06.2009 başlangıç tarihli sözleşme uyarınca kiracı olduğunu, davalının 15.06.2010 tarihli tahliye taahhütnamesi uyarınca kiralananı 25.01.2011 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt ettiğini, buna uymayan davalı hakkında Sincan 3.İcra Müdürlüğünün 2011/445 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise, tahliye taahhüdünün 01.06.2009 tarihli kira sözleşmesi ile birlikte düzenlenip verildiğini, bu nedenle taahhüdün geçerli olmadığını, taahhütnamedeki tarih ve yazılarda oynama ve tahrifatlar mevcut olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

6570 sayılı yasanın 7/a maddesi hükmüne göre kiralayan, kiracı tarafından gayrimenkulün tahliye edileceği yazı ile bildirilmiş olmasına rağmen tahliye edilmezse icra dairesine müracaatla tahliye isteyebileceği gibi ayrıca mahkemede dava açmak suretiyle de tahliyeyi sağlayabilir. Kiralananı sonradan iktisap eden yeni malik kiralayanın halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.

Hükme esas alınan ve davaya dayanak yapılan 01.06.2009 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi davalı ile kiralananın önceki maliki M. C. arasında imzalanmıştır. Taşınmazı 30.06.2010 tarihinde iktisap eden davacı 15.06.2010 tanzim ve 25.01.2011 tahliye tarihli olduğu bildirilen tahliye taahhütnamesine dayalı olarak süresinde icra dairesine başvurmuş, itiraz üzerine işbu davayı açmıştır. Davalı tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi ile birlikte düzenlenip verildiğini, taahhütnamedeki yazı ve rakamlarda tahrifat yapıldığını savunmuştur. Davaya konu tahliye taahhütnamesi matbu olup metin üzerindeki boşlukların elle doldurulması suretiyle tanzim edilmiştir. Matbu metnin tanzim ve tahliye tarihlerine ilişkin bölümlerinde “…/…/200…” ibarelerinin yer almakta olup bu kısımlar 15.06.2010 tanzim ve 15.01.2011 tahliye tarihleri olarak elle tamamlanmıştır. Taahhütnamedeki bu kısımların elle tamamlanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Taahhüdün tanzim ve tahliye tarihleri kısmının boş olarak düzenlenip davacıya verilmiş olduğu kabul edilse bile, kiracı davalı bu şekildeki boşa imza atmakla davacıya istediği tarihi doldurma yetkisi vermiş olduğundan bunun sonucuna katlanmak zorundadır. Öte yandan B.K.’nun 31.maddesi uyarınca yasal süresi içinde taahhüdnamenin iptali de istenmiş değildir. Tarih kısmında “…/…200..” ibaresinin bulunuyor olması nedeniyle bu kısmın sınırlı şekilde 2009 veya 2010 olarak düzenlenebileceği 2011 olarak yazılmasının davalının iradesine uygun düşmediği şeklindeki mahkeme kabulü hatalı olup mahkemece davanın kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır

SONUÇ: Yukarıda açıklana nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

6. HD. 07.06.2012 T. E: 2012/5147, K: 8537

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu