Takip dayanağı belgenin bono niteliğini taşıması halinde taraflara arasında ticari bir ilişkinin var olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda alacaklının “avans faizi oranı”na göre faiz isteyebileceği-
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi A. Ö. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun, diğer itirazları yanında takipte talep edilen faiz ve faiz oranına da itiraz ettiği görülmektedir. Takipte, 2.398,96 TL işlemiş faiz, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %11,75 oranında işleyecek faiz talep edilmiştir.
Takip dayanağı belge, bono niteliğinde olduğundan taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, 3095 sayılı Yasa’nın “Temerrüt faizi” başlıklı 2. maddesinin ticari işlerde temerrüt faizine ilişkin 2. fıkrasındaki avans faizi oranlarının uygulanması gerekir.
O halde, mahkemece avans faiz oranları belirlenip, faiz miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılarak denetime elverişli bilirkişi raporu sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporu alınmaksızın ve hiçbir gerekçe gösterilmeden borçlunun faize itirazı konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 21.04.2016 T. E: 2015/33429, K: 11885