12. Hukuk Dairesi2015 ve Öncesi YıllarKambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu

Takip konusu bono üzerinde keşidecinin imzası bulunduğundan keşideci bakımından bu senet bono niteliğinde ise de, senette ‘aval veren’ (kefil) olarak imza yerine parmak izi bulunan kişi yönünden senedin bono nedeniyle sorumluluk kaynağı olmayacağı-

Takip konusu bono üzerinde keşidecinin imzası bulunduğundan keşideci bakımından bu senet bono niteliğinde ise de, senette ‘aval veren’ (kefil) olarak imza yerine parmak izi bulunan kişi yönünden senedin bono nedeniyle sorumluluk kaynağı olmayacağı-

Keşideci Y. ve aval veren S. hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlu S., usulsüz tebligat şikayetiyle birlikte takibe konu bonoda parmak izinin olduğunu, dolayısıyla senedin geçersiz olduğunu iddia etmiş, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmiş ise de, bononun kefil kısmında iki adet parmak izinin olduğu, yapılan yargılama sonunda dinlenilen tanık anlatımlarına göre parmak izinin borçluya ait olduğu, borçlu S.’nın bonoyu bilerek ve farkında olarak imzaladığı gerekçesiyle borca itirazın reddine karar verilmiştir.

Mühür ya da parmak izi ile kambiyo senedi düzenlenemez. Poliçeye ilişkin TTK’nun 583/8. maddesi ile çeke ilişkin aynı yasanın 692/6. maddesinde keşidecinin imzasının, bonoya ilişkin aynı yasanın 688/7. maddesinde ise tanzim edenin imzasının kambiyo senedinde bulunması gereken zorunlu unsur olduğu açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla bunun doğal sonucu olarak kambiyo senedinden dolayı sorumluluğun doğabilmesi için de ilgilinin senette mutlaka imzasının bulunması gerekir.

Somut olayda, takibe konu senette keşidecinin imzası bulunduğundan senet bono vasfını haiz ise de, senette aval veren (kefil) olarak imza yerine parmak izi bulunan S. Özçelebi’nin bonodan dolayı sorumluluğu bulunmamaktadır.

O halde mahkemece borçlu S.’nın borca itirazının kabulü ile adı geçen yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 21.02.2012 T. E: 2011/18451, K: 4365

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu