Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı T… Boru Profil ve Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.11.2018 Salı günü davacı vekili Av…. ile davalı T… Boru Profil ve Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Av…. geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili; davacı şirketin davalı borçlu İ….’dan İstanbul 8. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2414 sayılı dosyasından 322.000,00.YTL ve 2007/2780 sayılı dosyasından 58.000,00.YTL olmak üzere toplam 380.000,00.YTL alacaklı olduğunu, borçlunun dava konusu taşınmazları muvazaalı bir şekilde üçüncü kişilere sattığını, taşınmazları devir alan diğer davalıların hepsinin borçlunun borcunu ödeyemez durumda olduğunu ve acz içinde bulunduğunu bildiğini belirterek dava konusu taşınmazlarla ilgili tasarrufların iptali ile davacı şirketin alacaklı bulunduğu İstanbul 8. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2414 sayılı ve 2007/2780 sayılı dosyalarından kaynaklanan alacaklardan dolayı gayrimenkulun cebri icra yoluyla satılması için İİK’nun 283. maddesi gereğince yetki verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı T… Boru Profil ve Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; davacının muvazaaa iddialarının gerçek dışı olduğunu, tasarrufların iptali davasının kötü niyet sahibi üçüncü kişiler aleyhine açılabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacının İstanbul 8.İcra Müdürlüğü’nün 2007/2414 sayılı dosyasındaki 322.000,00 TL, İstanbul 8.İcra Müdürlüğü’nün 2007/2780 sayılı dosyasında 58.000,00 TL olmak üzere 380.000,00 TL alacak ile sınırlı olmak üzere talebinin kabulü ile davalıların elden çıkarttıkları taşınmazlar bedeli olan 380.000,00 TL bedeli olarak icra takip dosyalarındaki 380.000,00 TL’nin davalılar G…. (T… Boru Profil Teks. San. Tic. Ltd. Şti, M…, M… için bunun sadece 160.000,00 TL’si ile sınırlı olmak üzere) bu davalılardan nakden tazmin edilerek davacıya ödenmesine, davacının, davalı T… Boru Profil ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti bakımından geriye kalan 220.000,00 TL’lik her iki icra takibi olan İstanbul 8.İcra Müdürlüğü’nün 2007/2414 sayılı dosyası ve İstanbul 8.İcra Müdürlüğü’nün 2007/2780 sayılı dosyasına yönelik alacağının tahsilini teminen davaya konu Zonguldak İli Ereğli İlçesi Bölücek Mahallesi, Aşağıbölücek Altı Mevkii 102 Ada, 226 Parsele ilişkin bu parselin önce davalılardan İ…. tarafından M….’a, M…. tarafından M….’e, M…. tarafından T… Boru Profil ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti’ne satışına ilişkin tasarruf işlemlerinin iptaline, davacıya 220.000,00 TL’lik alacak için İstanbul 8.İcra Müdürlüğü’nün 2007/2414 sayılı dosyası ve İstanbul 8.İcra Müdürlüğü’nün 2007/2780 sayılı dosyasına yönelik cebri icra yetkisi tanınmasına, Davaya konu Müfti Mahallesi 405 Ada 624 Parselde bulunan 2.kat 21 numarada bulunan büroya ilişkin maliki Y… hakkında iddia olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davalı T… Boru Profil ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığının incelenmesi, satılan taşınmaz üzerinde, ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabulü gerektiği, bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarının da gözönünde tutulması gerektiği, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Somut olayda, dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının İstanbul 8. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2414 ve 2007/2780 sayılı takip dosyaları ile çek alacağına dayalı olup, borç ise 27/01/2006-07/11/2006 tarihleri arasındaki faturalardan kaynaklanmaktadır. Takip kesinleşmiştir. Tasarruflar ise 30/01/2007 tarihinde borcun doğumundan sonra gerçekleşmiştir. Borçlu hakkında dosyaya aciz belgesi sunulmuştur. Davanın İİK’nın 284. maddesinde öngörülen 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Borçlu davalı İ…. adına kayıtlı dava konusu taşınmazların bir kısmını 30/01/2007 tarihinde davalı M…’a, M… M….’e ve M. de davalı T… Boru Profil ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti.’ne devretmiştir. Yine dava konusu edilen bir kısım taşınmazlarını da diğer davalı G….’na devretmiş, G…. da bu taşınmazları dava dışı 4.kişilere devretmiştir. Mahkemece her ne kadar işlemin tarafı olan 3. şahıslar yönünden yapılan değerlendirmede ipotekli taşınmazların bu kadar hızlı bir şekilde el değiştirmesi ve ödeme şekilleri yönünden hayatın olağan akışına uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de; taşınmazların ipoteklerle yüklü olarak kısa aralıklarla devri tasarrufun iptali için gerekçe olamaz. Ayrıca; mahkemece tüm davalılar yönünden ayrı ayrı yukarıda açıklanan İİK 277 vd. Maddelerine göre iptal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
2-Kabule göre de; Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir.
Somut olayda, dava konusu taşınmazlar davalı üçüncü kişiler tarafından elden çıkarıldığından, bu taşınmazların (ayrı ayrı değerlendirilerek) elden çıkarıldığı tarihlerdeki gerçek değerinin belirlenerek bu miktarın alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde davalı 3.kişilerden tahsiline karar verilmesi gerekirken infaz kabiliyeti olmayacak şekilde hüküm tesisi de isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı T… Boru Profil ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı T… Boru Profil ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti’ne verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı T… Boru Profil ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti’ne geri verilmesine 10/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
17. HD. 10.12.2018 T. E: 2015/15797, K: 11927