ÖZET : TBK’nın 315/2. fıkrasına göre, kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi dolmadan borçlunun temerrüde düştüğünden söz edilemez. Bu durum, kanunun açık hükmüne aykırı olup mahkemece resen nazara alınması gerekir.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2023/8942
KARAR NO: 2024/267
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13.04.2023
NUMARASI : 2022/657-2023/253
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın kanun yararına temyizen tetkikinin T.C. Adalet Bakanlığı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan adi kira ve hasılat kiralarına dair ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine alacaklının icra mahkemesine yaptığı başvuru ile; borçlunun itirazının kaldırılmasını ve takip konusu mecurdan tahliyesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına, taşınmazdan tahliyesi ile borçlu aleyhine asıl alacak üzerinden %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının miktar yönünden kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine hükmedildiği ve kararın 13.4.2023 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği, borçlu tarafından Adalet Bakanlığına yöneltilen dilekçe ile kanun yararına temyiz yoluna başvurulduğu görülmüştür.
T.C. Adalet Bakanlığının Dairemize hitaben gönderilen 30.11.2023 tarihli yazısı ile; kira alacağının tahsili amacıyla borçluya tebliğ edilen örnek 13 numaralı tahliye ihtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verildiği halde, itirazın kaldırılması ve tahliye istemli başvurunun İİK’nın 269/1. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken TBK’nın 315. maddesi gereğince otuz günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden yapılması nedeniyle, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece istemin kabulü yönünde hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu belirtilerek, kararın, HMK’nın 363. maddesi uyarınca kanun yararına temyizen incelenmesi talep edilmiştir.
İİK’nın 269/1. maddesi; “takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanunu’nun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder” hükmünü amirdir.
TBK’nın 315/2. fıkrasına göre, kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar.
Somut uyuşmazlıkta; borçluya tebliğ edilen örnek 13 numaralı tahliye ihtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verildiği, ödeme emrinin borçluya 21.12.2022 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren otuz günlük yasal ödeme süresinin son gününün 20.01.2023 olduğu, alacaklının tahliye isteminin, İİK’nın 269/1. maddesi uyarınca yasal 30 günlük süre beklenmeden 26.12.2022 tarihinde yapıldığı görülmüştür.
Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi dolmadan borçlunun temerrüde düştüğünden söz edilemez. Bu durum, kanunun açık hükmüne aykırı olup mahkemece resen nazara alınması gerekir.
O halde yasal 30 günlük ödeme süresi dolmadan icra mahkemesine yapılan başvuruda tahliye kararı verilemeyeceğinden tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, T.C. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 30.11.2023 tarihli yazılı emrinin salt tahliyeye ilişkin olduğu da nazara alınmak suretiyle, İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde borçlunun takip konusu taşınmazdan tahliyesine hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
T.C. Adalet Bakanlığının 6100 sayılı HMK’nın 363. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğunun kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle; Karşıyaka 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 13.4.2023 tarih ve 2022/657 E. – 2023/253 K. sayılı kararının, 6100 sayılı HMK’nın 363/2. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı fıkra uyarınca bozmanın hükmün hukuki sonuçlarını kaldırmayacağına, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazetede yayımlanması için T.C. Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 11.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.