Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı T. Grup İnş. Tur. Ve Tic. AŞ vekili, davalı M. Akyüz- H. Çelikkanat vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalı M. Akyüz’den alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığını, davalı borçlunun haczi kabil bir malının bulunmadığını, adına kayıtlı gayrımenkulün H. Çelikkanat’a ondan da T. Grup İnş. Tur ve Tic. AŞ’ye devredildiğini söz konusu tasarrufun mal kaçırma kasdı ile yapıldığını beyan ile davalılar arasındaki tasarrufların iptali talep ve dava edilmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı T. Grup İnş. Tur. ve Tic. AŞ vekili, davalı M. Akyüz- H. Çelikkanat vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kati aciz belgesi bulunan alacaklılar ile borçlu iflas etmiş ise iflas idaresi ya da İİK’nun 245 maddesi gereğince iflas idaresi tarafından dava hakkı kendisine devredilen alacaklılar açabilir.
İflasın açılması, iflas masasına giren mal ve haklarla ilgili bilûmum hukuk davalarını acele olanlar istisna olmak üzere ikinci alacaklılar toplanmasından 10 gün sonraya kadar durdurur. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan alacaklının açtığı davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığını tespit bakımından iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. İşte bu nedenle, İİK’nın 194. maddesine göre hukuk davalarının iflasın açılması ile belli bir süre için durması kabul edilmiştir. Somut olaya gelince, UYAP kayıtlarından davacı Asya Katılım Bankası A.Ş.’nin İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.11.2017 tarih, 2017/41 Esas 2017/942 Karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf istemini red ettiği ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 27.01.2020 tarih 2018/1539 Esas 2020/496 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği , davalı Z. Öztarhan’ın da vefat ettiği anlaşılmıştır.
Davacının iflas etmiş olması sebebi ile mahkemece, bir ara kararı ile davanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonraki bir tarihe kadar durmasına karar verilmesinin gerekip gerekmediği, ayrıca TBK’nun 513 hükümleri gereğince iflasın açılması ile vekilin temsil ve vekalet görevi sona ermiş olması karşısında mahkemece iflas idaresinin usulüne uygun tebligatla davadan haberdar edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı T. Grup İnş. Tur. Ve Tic. AŞ vekili , davalı M. Akyüz- H. Çelikkanat vekilinin temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı T. Grup İnş. Tur. ve Tic. AŞ ve davalı M. Akyüz- H. Çelikkanat’a geri verilmesine 20/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
4. HD. 20.10.2021 T. E: 1933, K: 7227