12. Hukuk Dairesi2023 YılıKambiyo Senetlerine Özgü Haciz YoluTakip Açılış

Temsil yetkisi olmadığı halde keşideci şirket adına senet imzaladığı ileri sürülen muteriz borçlu F.B.K.’nin keşideci şirket adına attığı imzadan dolayı kişisel olarak sorumlu olacağı tabiidir. Yetkisiz temsilci sıfatıyla hareket eden borçlu, çekten dolayı keşideci sıfatıyla sorumlu olacağından, hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2022/13487
KARAR NO: 2023/5460
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 11/11/2022
NUMARASI : 2022/1348-2022/1809
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu F.B.K.’nin  icra mahkemesine başvurusunda, takip konusu senedin, keşideci şirket yetkilisi olarak şirket adına imzalanması nedeniyle şahsi sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince  davacı hakkında davalı takip alacaklısı tarafından yetkisiz temsil hükümlerine dayanılarak takip başlatılmasına bir engel bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği,  borçlu yanca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; takip dayanağı çekte yer alan keşideci imzasının şirket kaşesi üzerine atıldığı, önceki şirket yetkilisi olan borçlunun kaşe dışında, açıkta herhangi bir imzası da bulunmadığına göre; kaşe üzerine atılan imzaların şahsı adına değil, şirketi temsilen atıldığı ve şirketi borç altına soktuğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile  ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına, karar verildiği, anılan karara karşı alacaklının temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
TTK’nun 818/1. maddesinin (c) bendinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken TTK’nun 678. maddesinde; “Temsile selahiyeti olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur…” hükmü yer almaktadır. Borçlunun atmış olduğu imzadan sorumluluğu için senet üzerinde imzasının bulunması yeterli olup, ayrıca isminin yazılı olması da gerekli değildir.
Somut olayda, alacaklı tarafından hakkında takip yapılan borçlu F…. B… K..’nin senet tanzim tarihi itibari ile keşideci konumunda olan K….. Kimya Sanayi A.Ş.’nin yetkilisi olmadığı gibi,  dosya içerisinde mevcut belgelerden anlaşıldığı gibi tarafların da aksi yönde iddiası bulunmamaktadır. Alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde, borçlunun TTK’nun 678.maddesi uyarınca imzasından bizzat sorumlu olacağı ileri sürülmüş, yetkisiz temsil hükümleri gereği bizzat imzanın sahibi olduğu iddia edilen borçlu hakkında takip yapıldığı belirtilmiştir.
Bu durumda temsil yetkisi olmadığı halde keşideci şirket adına senet imzaladığı ileri sürülen muteriz borçlu F……B…. K.’nin keşideci şirket adına attığı imzadan dolayı kişisel olarak sorumlu olacağı tabiidir. Yetkisiz temsilci sıfatıyla hareket eden borçlu, çekten dolayı keşideci sıfatıyla sorumlu olacağından, hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
O halde, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince şirket kaşesi üzerine atılmış bir imza olmadığı halde yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 11.11.2022 tarih ve 2022/1348 E. 2022/1809 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.09.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu