12. Hukuk Dairesi2024 YılıAlacaklıyı Zarar Uğratmak İçin Mevcudu Eksiltmek (İİK 331)Hacizİpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra Takibi

Türk Medeni Kanunu’nun 684. maddesi uyarınca bütünleyici parça (mütemmim cüz), yerel adetlere göre asıl şeyin (taşınmazın) temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmadığı için taşınmazdan ayrı (bağımsız olarak) haczedilemez.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y    İ L A M I
Esas No: 2023/3342
Karar No : 2024/698
Tebliğname No : IC – 2023/34869
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
TARİHİ : 19/01/2023
NUMARASI : 2023/90 E., 2023/165 K.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Ceza muhakemesinin amacının hukuken geçerli kanıtlarla hiç bir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olması ve temyiz kanun yolundaki hukuki denetimin maddi gerçeğin tespitinde muhakeme ve mantık kurallarına, bilimsel gerçeklik ve bulgulara uyulup uyulmadığını da kapsadığı gözetilerek yapılan incelemede,
İlk derece mahkemesince sanığın mahkumiyetine dair karar verildiği, kararın istinaf edilmesi sonucu, Bölge Adliye Mahkemesince,  ilk derece mahkemesince verilen  karar kaldırılarak, sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemesince, İİK’nun 331. maddesinde düzenlenen alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltme suçunun oluşabilmesi için haciz yoluyla takip yapılması gerektiği, şikayete dayanak takip dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı ve suçun kanuni unsurlarının oluşmadığından bahisle  sanığın beraatine dair karar verildiği anlaşılmış ise de;  dosya kapsamına göre, şikayetçi vekilinin 16/01/2020 havale tarihli şikayet dilekçesinde, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığı, borçlu sanığın taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarıldığı iddiasında bulunduğu, şikayete konu edilen eylemin taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması olduğu ve şikayet konusu eylemin İİK’nun 331/4. kapsamında bulunduğu, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek İİK’nın 331/1. maddesi uyarınca değerlendirme yapıldığı anlaşıldığından,  bölge adliye mahkemesi kararı açıklanan gerekçe uyarınca isabetsizdir.
            Sanığa isnat edilen suç, “İİK’nın 331. maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin 1. fıkrasında: “haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını, ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla  kadar  hapis ve  bin güne  kadar adli  para cezası ile  cezalandırılır.”  hükmü ile aynı Kanun’un  331/4. maddesinde ise “Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde yer verilen hükümlerle düzenleme altına alınmıştır.
Bunun yanı sıra, İİK’nun 83/c maddesinde; “Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanunu’nun 862 inci maddesi hükmü saklıdır” hükmüne yer verilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 684. maddesi uyarınca bütünleyici parça (mütemmim cüz), yerel adetlere göre asıl şeyin (taşınmazın) temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmadığı için taşınmazdan ayrı (bağımsız olarak) haczedilemez.
Ayrıca, Türk Medeni Kanunu’nun 862. maddesine göre de, rehin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılar. Rehnin kuruluşu sırasında makine vb. gibi açıkça eklenti olarak gösterilen ve tapu kütüğünde beyanlar sütununa yazılan şeyler, kanuna göre bu nitelikte olamayacakları ispat edilmedikçe eklenti sayılır.
Somut olayda; takip konusu alacağa ilişkin borçlu şirkete ait olan Kırşehir ili, Kaman ilçesi, …..Köyü, ………mevkii ………parselde kayıtlı Kargir Petrol İstasyonu Binası ve Pompaları ile Dinlenme Tesisleri ve Arsa niteliğindeki taşınmaz üzerinde  ipotek bulunduğu, ipotekli taşınmaza ait tapu kaydında taşınmazın “Kargir Petrol İstasyonu Binası ve Pompaları ile Dinlenme Tesisleri ve Arsası” niteliği ile kayıtlı olduğu, Kaman İcra Dairesi tarafından 18/10/2019 tarihinde taşınmazda yapılan  tespitte, taşınmaz üzerinde bulunan ‘akaryakıt deposu, akaryakıt pompaları, enerji trafolarının, elektrik aksamının vb. muhdesatın’ yerinde bulunmadığı, sökülerek götürülmüş olduğunun tespit edildiği, ipotekli taşınmazdan sökülerek götürülen  ‘akaryakıt deposu, akaryakıt pompaları, enerji trafolarının, elektrik aksamının vb. muhdesatın’ taşınmazın niteliği itibariyle petrol istasyonunun teferruatı niteliğini taşıdığından ve anılan parçaların petrol istasyonunun ayrılmaz parçaları olduğu ve bu parçalar olmadan petrol istasyonunun fonksiyonlarını yerine getirmesinin mümkün olmadığının tespit edilmesi karşısında, eylemin İİK’nun 331/4. maddesi kapsamında bulunduğu, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluştuğunun ve eylemin sübut bulduğunun anlaşıldığı, İİK’nun 331/4. maddesi gereğince sanığın mahkumiyetine dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
Müşteki vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 19/01/2023 tarihli ve 2023/90 Esas, 2023/165 Karar sayılı  kararının 5271 sayılı CMK’nun 302/2 ve 28.02.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Yasa ile değişik CMK’nun 304. maddeleri gereğince tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu