HMK.nun 305. maddesinde “ Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan herbiri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçları, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez”, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, borçlu Ö. K.’un mal kaçırmak amacıyla üçüncü şahıs K. Tekstil Gastronomi Gıda Turzm San. Tic. A.Ş.’ye yaptığı tapuda gayrimenkul satışına dair tasarrufun iptali için açılan davanın kabulüne avukat ücreti, yargı gideri ve masrafların borçlu ve satın alan üçüncü şahıstan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiş, alacaklı tarafından üçüncü şahıs ve borçlu hakkında anılan bu kalem alacaklar için icra takibi başlatılmıştır. İlam borçlularından taşınmazı satın alan üçüncü şahıs hükmedilen bu alacakların tasarrufun iptaline konu asıl icra dosyası üzerinden ve iptale konu taşınmazın satışından elde edilecek para üzerinden tahsilinin talep edilmesi gerekirken ayrı bir takip konusu yapılamayacağını, bunun İİK.nun 283. maddesine aykırı olduğunu belirterek takibin iptalini istemiştir.
Mahkemece “takibe konu alacaklarının asıl icra dosyası üzerinden tahsilinin talep edilebileceğine” karar verilmiştir. Hükmün alacaklı vekilince verilen kararda yeni takibin akibeti ile ilgili açıklık bulunmadığından bahisle 15.03.2012′ de tavzihi istenilmiş ise de, akabinde 26.03.2012 günü tavzih talebinden vazgeçtiklerini bildirip hükmü temyiz ettiklerinden hemen Yargıtaya gönderilmesini istemişlerdir. Buna rağmen 18.04.2012 tarihinde tavzih talebi incelenerek hüküm “ takibin iptaline ve takibe konu alacakların asıl icra dosyası üzerinden tahsilinin talep edilebileceğine”şeklinde düzeltilmiştir.
Yukarıda yer verilen usul hükmü gereğince tavzih isteyen isteminden vazgeçtiği başka anlatımla taraflardan birinin tavzih istemiş olması koşulu ortadan kalktığı halde dosyanın ele alınarak hükmün düzeltilmesi doğru görülmediğinden 18.04.2012 tarihli tavzih kararının kaldırılmasına oybirliğiyle karar verildi. Temyiz dilekçesinin incelemesine geçildi.
Önceki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere şikayete konu Bursa 14. İcra Dairesinin 2012/662 sayılı takip dosyasında alacaklı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.12.2011 tarih 2011/146 Esas 2011/123 Karar sayılı ilamında müştereken müteselsilen borçlu gösterilen K. Tekstil Gastronomi Gıda Turzm San. Tic. A.Ş. ile Ö. K. hakkında ilamdan doğan ve borçlulardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilen alacaklılar için takip başlatmıştır. Asıl icra dosyalarında yapılan takipler ise sadece borçlu Ö. K. hakkında başlatılmış olup K. Tekstil Gastronomi Gıda Turzm San. Tic. A.Ş. bu takiplerde taraf değildir. Taraf olmadığı takipte kendisi için anılan ilâm nedeniyle takibe devam olunması olanaklı değildir.
Bu durumda asıl takibe nazaran üçüncü şahıs durumunda olan şikayetçinin şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile takibe konu alacakların asıl icra dosyası üzerinden tahsilinin talep edilebileceği yönünde hüküm oluşturulması isabetsiz olup kararın bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 14.09.2012 tarih ve 2012/5859 Esas, 2012/7405 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA…
8. HD.18.12.2012 T. E:13190 K:12584