Taraflar arasındaki memur muamelesini şikayet yargılamasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin kararının gerekçesinde hata edilmesi nedeniyle HMK’nun 353-1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi A. K. Sarıbaş tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı borçlu vekili; ihtiyati haciz kararına dayalı icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin banka hesaplarına, taşınmazlarına ve araçlarına haciz konulduğunu, icra takibinin ihtiyati tedbir gereği durdurulduğunu, tedbir kararı gereği dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiğini, dosya borcunun dosyaya yatırıldığını, alacağın teminat altına alındığını, dosyadaki mevcut hacizlerin İİK madde 85 uyarınca taşkın haciz haline geldiğini, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine karar verildiğini, takip dayanağı çeklerle ilgili İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/573 Esas sayılı dosyası ile çeklerin istirdatı ve menfi tespit davası açıldığını, ilgili çekler ile ilgili dava tarihinden önce takibe konulmamış olmaları şartı ile başlatılması muhtemel icra takiplerinin durdurulmasına karar verildiğini, dava tarihinin başlatılan takibin bu tarihten sonra olduğunu, icra müdürlüğünün hem tedbir kararının gereklerini yerine getirmediğini hem de taşkın haciz yaptığını beyanla şikayetin kabulüne, dosyadaki mevcut hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili; dosya borcunun ihtirazi kayıtla yatırıldığını, taşkın haciz yönündeki talebin genel mahkemede açılacak dava ile müvekkiline yönlendirilebileceğini, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/573 Esas sayılı dosyası ile görülen davanın devam etmekte olduğunu, genel mahkemece verilen bir haciz kaldırma kararı bulunmadığını, tedbir kararına itiraz edildiğini, diğer borçlu tarafından ihtiyati haciz safhasında icra dosyasına yatırılan miktarın ihtirazi kayıt ile yatırıldığını, henüz taraflarına ödenebilir niteliğe sahip olmadığını, dosyada faiz işleyeceğini, depo edilen miktarın borcu karşılayıp karşılamayacağının henüz belli olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı borçlu hakkında Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/275 Değişik İş sayılı ihtiyati haciz kararına dayalı icra takibi başlatıldığı, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/573 Esas sayılı dosyasında verilen 14.10.2021 tarihli ara kararda takip konusu çekler yönünden üçüncü kişiler hariç olmak kaydı ile davalı tarafından davacı aleyhine ileride başlatılması muhtemel icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, ihtiyati haczin bir icra takip işlemi olmadığı, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, koruyucu nitelikte bir kurum ve bizzat icra takip işlemine dönüşmeye elverişli, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan bir nevi tedbir işlemi olduğu, mahkemece verilen icra takiplerinin durdurulması yönündeki tedbir kararının ihtiyati haczin infazını engellemeyeceği, kararda ihtiyati hacizler ile ilgili bir hüküm kurulmadığı, ayrıca takip dosyasındaki hacizlerin henüz kesin hacze dönüşmediği, takip dosyasına dosya borcu yatırılmış ise de mahkemece takip dosyasının tedbiren durdurulduğu, icra veznesine yatırılan parayı alacaklının çekebileceği andan itibaren borçlunun borcundan kurtulacağı, mahkeme veznesine yatırılan paranın borçlunun aldığı tedbir nedeniyle alacaklıya ödenmemesi sebebiyle temerrüt faizinin işlemeye devam edeceği, borçlu tarafından takip dosyasına yatırılan paranın alacaklıya şu an için ödenemeyeceği, bu açıdan bakıldığında taşkın hacizden söz edilemeyeceği, icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı borçlu vekili; şikayet dilekçesindeki hususları tekrar ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip dosyasında davacı borçlu tarafından dosya borcunun yatırılmadığı, “icra tehditi altında” şerhiyle dosya borcunu yatıranın diğer borçlu 33. Meşrubat Gıda Maddeleri …. Limited Şirketi olduğu, takibin borçlular Doluca Şarapçılık Pazarlama ve Ticaret A.Ş. ve Sıfırbir Meşrubat Gıda …. Limited Şirketi hakkında durdurulduğu, davacı tarafından borç yatırılmadığından diğer hacizlerin aşkın haciz haline geldiğinin kabul edilemeyeceği, şikayetin bu gerekçe ile reddedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince farklı gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, bu durumda davacı tarafından dosya borcu yatırılmadığından hacizler aşkın hale gelmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği, farklı gerekçe ile reddine karar verilmesi, gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde hata edilmesi nedeniyle HMK’nun 353-1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı borçlu vekili; şikayet ve istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek; uygulanan hacizlerin aşkın haciz olduğu, ihtiyati tedbir kararına aykırı nitelikte olduğu ve dosya borcunun depo edilmiş olması sebebiyle işbu hacizlerin fekkine karar verilmemesinin açıkça hukuka aykırılık oluşturduğu, memur muamelesini şikayet niteliğinde olup karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de yerinde olmadığı iddialarını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihtiyati haciz kararı ve kambiyo senetlerine dayalı haciz yolu ile takipte dosya borcunun diğer borçlu tarafından ihtirazı kayıt ile takip dosyasına yatırılması nedeniyle aşkın hale geldiği iddiasıyla hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra memur muamelesini şikayete ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK’nın 16, 85, 266. maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı borçlu vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 25.01.2023 T. E: 2022/7830, K: 488