12. Hukuk Dairesi2023 YılıBorca İtirazFaizİpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra Takibi

Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, takipteki faiz oranına ve temerrüt faizi başlangıç tarihine yönelik borca itiraz istemine ilişkindir…

Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, takipteki faiz oranına ve temerrüt faizi başlangıç tarihine yönelik borca itiraz istemine ilişkindir…

I. DAVA

Davacı borçlu asiller dava dilekçesinde; davalı alacaklı banka tarafından aleyhlerinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığını, taraflarına herhangi bir ihtarname gönderilmeden ve ihbar yapılmadan icra emri gönderildiğini, taraflarına gönderilen faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, davalı alacaklı tarafından takip talebinde istenen %72 faiz oranının yasalara aykırı olduğunu belirterek faize, faiz oranına ve borca itiraz ettiğini belirterek icra emrinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde ; davacı borçlulara gönderilen ihtarname ile temerrüt durumunda işleyecek olan faiz oranının bildirildiğini, yapılan ihtara rağmen borçlarını ödemeyen davacıların temerrüde düştüğünü, borçlular hakkında icra takibine başlandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme öncesi bilgilendirme ve mutabakat formu ile temerrüd faizinin miktarı ve değişen oranlı olduğu hususunda bilgilendirme yapıldığını, davacılar tarafından bu hususun kabul edildiğini, ipotek akit tablosunun 8. maddesi uyarınca temerrüd faizi oranının %72 olarak belirlendiğini belirterek haksız ve kötü niyetli davanın reddini savunmuştur ve davacılar aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın dayanağı olan icra takip dosyası incelendiğinde davacı M. D.’in takip dosyasında borçlu olarak gösterilmediği, hakkında takip başlatılmadığı dolayısı ile aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davacı M. D. yönünden husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir ve davacı borçlu şirket ile davalı alacaklı banka arasındaki ipotek sözleşmesi üst limit ipoteği olmakla ipotek limitinin 400.000,00 TL ile sınırlı olduğu ayrıca asıl alacak yönünden belirlenen ipotek limitinin dışında asıl alacağa işletilecek faiz ve diğer masrafların da ipotek kapsamına alındığının anlaşıldığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı şirketin davalı bankadan ipotekli ticari kredi kullandığı, kullanılan krediye ilişkin yapılması gereken ödeme yapılmadığı ve davacı şirketin temerrütü nedeni ile yasal takip başlatıldığı, talep edilen akdi ve temerrüt faiz hadlerinin kredi sözleşmesi ile mevzuata uygun olduğu, alacağının ipotek bedeli ile sınırlı olmak üzere 350.922,71 TL asıl alacağa % 72 temerrüt faizi, faize % 5 gider vergisi uygulayabileceği yönünde kanaat bildirildiğinin görüldüğü, ipotek sözleşmesi, kat ihtarı ile takip dosyasının birlikte değerlendirildiği belirtilerek davanın esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlular ortak dilekçe ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde belirlenen faiz oranının %36 olmasına rağmen takip dosyasında alacağa uygulanan %72 faiz oranının sözleşme ve ilgili kanun hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı M. D.’in takip dosyasında borçlu olarak gösterilmediği, hakkında takip başlatılmadığı dolayısı ile aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, davacı borçlu şirket ile davalı alacaklı banka arasındaki ipotek sözleşmesi üst limit ipoteği olup, asıl alacak yönünden belirlenen ipotek limitinin dışında asıl alacağa işletilecek faiz ve diğer masrafların da ipotek kapsamına alındığının görüldüğü, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin davalı bankadan ipotekli ticari kredi kullandığı, kullanılan krediye ilişkin ifa edilmesi gereken ödemenin yapılmadığı ve davacı şirketin temerrütü nedeni ile hakkında yasal takip başlatıldığı, talep edilen akdi ve temerrüt faiz hadlerinin kredi sözleşmesi ile mevzuata uygun olduğu, ipotek bedeli ile sınırlı olmak üzere 350.922,71 TL asıl alacağa % 72 temerrüt faizi, faize % 5 gider vergisi uygulanabileceği kanaatine varıldığı görülmekle, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu şirket yetkilisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Dava konusu olayda teminat ipoteği verildiği, teminat ipoteğine aykırı olarak icra takibi yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde asıl alacağa uygulanacak faiz oranı %36 olarak belirlendiği halde davalı alacaklı tarafından takip dosyasında, sözleşme hükümlerine aykırı olarak %72 faiz oranının uygulanmasının talep edildiği ve bu nedenle açılmış derdest durumdaki dava devam ederken davalı alacaklı tarafça ihaleye sunulmuş olunmasının hukuka aykırı olduğu, kanunda belirtilen bekletici unsur şartları oluştuğu, ihalenin durdurulması kararı verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, takipteki faiz oranına ve temerrüt faizi başlangıç tarihine yönelik borca itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, …

2., 2004 sayılı İİK md.149, İİK md.150/ı,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı borçlu şirketin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 27.03.2023 T. E: 2022/8714, K: 2050

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu