Haciz&MuhafazaTebligatYargıtay Kararları

Vekalet süresi dolan vekillere icra emrinin tebliği ile icra takibi kesinleşmeyeceği ve icra takibi kesinleşmeden yapılan haciz talebinin geçersiz olduğu-

Vekalet süresi dolan vekillere icra emrinin tebliği ile icra takibi kesinleşmeyeceği ve icra takibi kesinleşmeden yapılan haciz talebinin geçersiz olduğu-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Alacaklı vekili, icra emrinin borçluların ilamdaki vekillerine tebliğ edildiğini, satışa hazırlık işlemlerinin yapılması yönündeki talebin, İcra Müdürlüğü’nce icra emrinin borçlular vekillerince iade edildiğinden takibin kesinleşmediği gerekçesiyle reddedildiğini belirterek 24.02.2016 tarihli bu kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, HMK.nun 81. madde gereğince azlin davacı alacaklı tarafa tebliğ edilmemesi ve vekaletin kapsamını daraltacak kayıt ve tasarrufların alacaklı tarafı bağlamaması nedeniyle yapılan tebliğ işlemlerinin geçerli olduğu gerekçesiyle 24.02.2016 tarihli kararın kaldırılmasına ve talep doğrultusunda işlem tesisine karar verilmiştir. Hüküm borçlular vekilince temyiz edilmiştir.

Takip dayanağı ilama ait dava dosyasında bulanan vekaletlerden, B… B. S. Company tarafından verilen vekaletin süresinin 31.12.2015 tarihinde sona ereceği, B… S… tarafından verilen 10.12.2014 tarihli vekaletin ise 1 yılllık süreyle verildiği, takip konusu ilamın karar tarihinin 03.12.2015 ve takip tarihinin ise 09.02.2016 olduğu anlaşılmaktadır. İlamdaki davalıların vekillerine verilen bu vekaletnamelerin süreli olduğu ve davacıların (takip alacaklısının) dava dosyasına girmiş vakaletnamelerin sürelerinin sona ermiş olduğunu dosya kapsamından bildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, vekalet süresi dolan vekillere icra emrinin tebliği ile icra takibi kesinleşmez. İcra takibi kesinleşmeden yapılan haciz talebi geçersiz olduğundan satış talebinin İcra Müdürlüğü’nce reddi kararı bu nedenle yerindedir.

6100 sayılı HMK’nun davaya vekâletin kanuni kapsamı başlıklı 73. maddesinde ”Davaya vekâlet, kanunda özel yetki verilmesini gerektiren hususlar saklı kalmak üzere, hüküm kesinleşinceye kadar, vekilin davanın takibi için gereken bütün işlemleri yapmasına, hükmün yerine getirilmesine, yargılama giderlerinin tahsili ile buna ilişkin makbuz vermesine ve bu işlemlerin tamamının kendisine karşı da yapılabilmesine ilişkin yetkiyi kapsar. (2) Belirtilen bu yetkiyi kısıtlamaya yönelik bütün sınırlandırıcı işlemler, karşı taraf yönünden geçersizdir.” hükmü düzenlenmiştir. A.an maddede vekaletin kapsamı belirtilmiş, 2. fıkrada ise bu kapsamın sınırlandırılamayacağı belirtilmiş ise de; vekalet için süre bu kapsamda sayılmadığından süre sınırlandırılmasına ilişkin kayıt geçerlidir. Mahkemece şikayetin bu nedenlerle kabulü gerekirken reddi doğru değildir.

SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

8. HD. 30.03.2017 T. E: 2016/21354, K: 4699

Related Articles

Back to top button