Vergi alacakları için konulan hacizlerin, haciz tarihindeki alacakla, bu alacağa satışa kadar işleyecek faizi karşılamakta dikkate alınabileceği, yani; haciz tarihinden sonra tahakkuk eden vergi alacakları ve fer’ilerinin, bu hacizden tatmin edilmesinin mümkün olmadığı-
Asıl davada, şikayetçi T. Kalkınma Bankası AŞ. vekili, dava dışı borçluya ait 666 parsel sayılı taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinin, ilk haczi koyan Gaziantep 1. İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenmesi gerektiğini, davalı Ş.bey Vergi Dairesi’nin alacağının tahsil zamanaşımına uğradığını, öte yandan bu alacağın miktarı da araştırılmadan sıra cetveline alındığını, davalı alacaklı vekiline öncelik verilmesinin yasaya aykırı olduğunu ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun Ek 5. maddesi ile alacaklarının kamu alacağı vasfı kazanmasına rağmen bu hususun dikkate alınmadığını ve 3.992,79 YTL olarak belirlenen ipotek alacaklarının limiti aşan kısmı bakımından, 150/c şerhi tarihi olarak tapuda görünen 14.10.1994 tarihinin haciz tarihi olarak kabulü gerektiğini ileri sürerek, bu parsel için düzenlenen sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini; borçluya ait 711 ve 712 parsel sayılı taşınmazlar için düzenlenen sıra cetveline yönelik itirazında da, aynı iddialara ek olarak, sonraki tarihli işçi alacaklarının müvekkili banka alacaklarının önüne geçirilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan parseller için düzenlenen sıra cetvelinin iptaline, karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada, şikayetçisi şirket vekili ise, işçi alacaklarına öncelik verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini, talep etmişlerdir.
Şikâyet olunanlar vekilleri, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikâyetin reddini istemiştir.
Verilen önceki hükmün Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 15.11.2007 gün ve 2007/5705-10134 sayılı kararı ile bozulması üzerine İcra Mahkemesi’nce, dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen dosyada H. Gümüş’e yönelik şikâyetin kabulü ile sıra cetvelinde bu alacaklıya düşen payın şikayetçiye ödenmesine, Ş.bey Vergi Dairesi’ne yönelik şikâyetin reddine; birleşen dosyada şikâyet olunan sendika hakkındaki şikâyetin kabulü ile adı geçene ayrılan payın şikayetçiye ödenmesine, birleşen diğer dosyada şikâyetçi S. H. San. Tic. AŞ’nin şikayetinin reddine karar verilmiştir.
Karar, şikâyetçi T. Kalkınma Bankası AŞ ile şikâyet olunan T. Tekstil İşçileri Sendikası vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, İcra Mahkemesince uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle bordroların İİK’nun 100. maddesi kapsamında sayılmamasına göre, şikâyet olunan T. Tekstil İşçileri Sendikası vekilinin tüm, şikayetçi T. Kalkınma Bankası A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Şikâyetçi T. Kalkınma Bankası A.Ş. vekili, Ş.bey Vergi Dairesi’nin alacaklarının tahsil zamanaşımına uğradığını, alacağın yüksek miktarda hesaplandığını ileri sürmüş, mahkemece Vergi Dairesine yazılan yazıya verilen cevapla yetinilerek hüküm kurulmuştur.
Vergi alacakları için konulan hacizler, haciz tarihindeki alacakla, bu alacağa satışa kadar işleyecek faizi karşılamakta dikkate alınabilir. Bir diğer ifade ile haciz tarihinden sonra tahakkuk eden vergi alacakları ve fer’ilerinin, bu hacizden tatmin edilmesi mümkün değildir. Öte yandan, vergi alacaklarının ne şekilde zamanaşımına uğrayacağı da 6183 sayılı Kanun’un 102 vd. maddelerinde gösterilmiştir.
O halde, mahkemece, açıklanan ilke çerçevesinde, vergi dairesi kayıtları üzerinde bir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunan T. Tekstil İşçileri Sendikası vekilinin tüm, şikayetçi T. Kalkınma Bankası A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle , diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi T. Kalkınma Bankası A.Ş. yararına BOZULMASINA…
23. HD. 15.09.2011 T. E:394, K:350
Vergi alacakları için konulan hacizler, haciz tarihindeki alacak ile bu alacağa satışa kadar işleyecek faiz miktarı yönünden sonuç doğurur. Bir diğer ifade ile haciz tarihinden sonra tahakkuk eden vergi alacakları ve fer’ilerinin bu hacizden tatmin edilmesi mümkün değildir. Öte yandan vergi alacaklarının ne şekilde zamanaşımına uğrayacağı da 6183 sayılı AATUHK’nun 102 vd. maddelerinde gösterilmiştir.