-
Kas- 2023 -27 Kasım
Alıcının, ihale ile, ihale tarihinde gayrimenkulun mülkiyetini -nefi ve hasarı ile birlikte-iktisap edeceği, ihale kesinleşinceye kadar ise taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılacağı- İhale edilen taşınmazda kiracı varsa, ihale tarihinden sonra, ihale kesinleşinceye kadar, kiracının kira paralarını icra dairesine ödemesi, ihale kesinleşince icra dairesinin, bu paraları alıcıya vermesi gerektiği-
Alıcının, ihale ile, ihale tarihinde gayrimenkulun mülkiyetini -nefi ve hasarı ile birlikte-iktisap edeceği, ihale kesinleşinceye kadar ise taşınmazın ne şekilde muhafaza…
-
27 Kasım
İhale ile taşınmazı satın alan kişi veya kurumun taşınmazın mülkiyetini ihalenin kesinleşmesi halinde ihale tarihinde kazanmış olacağı, buna göre, ihale tarihinde mülkiyetin davacı bankaya geçtiği ve davalının kira ilişkisinin de kanıtlanamadığı anlaşıldığına göre, iddia ve savunma çerçevesinde tarafların delilleri toplanarak davacı lehine hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
İhale ile taşınmazı satın alan kişi veya kurumun taşınmazın mülkiyetini ihalenin kesinleşmesi halinde ihale tarihinde kazanmış olacağı, buna göre, ihale…
-
27 Kasım
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra Mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, İcra Mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesinin mümkün olduğu- Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceklerine
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra Mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi…
-
27 Kasım
İhale feshi için düzenlenen iki yıllık sürenin 7226 sayılı Kanun’la getirilen durma hükümlerine tabi olmadığı- İhaleye konu taşınmazların kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 13.07.2018 tarihinde yaptırıldığı, iki yıllık sürenin başlangıcı olan 13.07.2018’den ihale tarihi olan 28.07.2020 tarihine kadar İcra İflas Kanunu’nun ilgili maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin geçtiği nazara alındığında iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirildiğinden, taşınmazlardan birinin muhammen bedelin üzerinde ihale edilmiş olması da re’sen gözetilen iki yıllık sürenin dikkate alınmasını ortadan kaldırmayacağı-
İhale feshi için düzenlenen iki yıllık sürenin 7226 sayılı Kanun’la getirilen durma hükümlerine tabi olmadığı- İhaleye konu taşınmazların kıymet takdiri…
-
27 Kasım
Kıymet takdiri ve satış aşaması itibariyle şikayetçi borçlu şirketin iflasına karar verildiği bu durumda her iki tebligatın da borçlu yerine iflas idaresine yapılması gerektiği, borçluya bu tebligatların yapılmasının zorunluluğu olmadığı, borçlunun tebligatların kendisine usulsüz yapıldığı iddiasında bulunamayacağı gibi bu tebligatlara bağlı yapılabilecek şikayet konularını da fesih sebebi yapamayacağı, şikayetçinin kendisi dışındaki ilgililere tebligat yapılmadığı ya da usule uygun tebligat yapılmadığı hususlarını fesih sebebi olarak ileri süremeyeceği,
Kıymet takdiri ve satış aşaması itibariyle şikayetçi borçlu şirketin iflasına karar verildiği bu durumda her iki tebligatın da borçlu yerine…
-
27 Kasım
İhale konusu geminin sicil kaydı ilgili Başkonsolosluktan istenmişse de, “sicil kaydı” yerine sicil kaydındaki bilgiler bildirildiğinden, sicil kaydının denetlemesinin mümkün olmadığı ve geminin sicil kaydının takip dosyasına sunulduğunun kabul edilemeyeceği- TTK 1384/2 ve 3 uyarınca, bildirimin muhataba ulaştığını doğrulayan elektronik iletişim araçlarıyla satış ilanının gemi sicilini tutmakla yükümlü olan makama gönderilmesinin zorunlu olduğu-
İhale konusu geminin sicil kaydı ilgili Başkonsolosluktan istenmişse de, “sicil kaydı” yerine sicil kaydındaki bilgiler bildirildiğinden, sicil kaydının denetlemesinin mümkün olmadığı…
-
27 Kasım
İpotek alacaklısı olan şikâyetçiye satış ilanının tebliğ edilmemesi ihaleye katılıp pey sürme olanağı ile ihaleye talebi ve talibi arttırıcı yönde çalışmasını engellediğinden ihalenin feshi sebebi teşkil etmekte olduğu, her ne kadar taşınmazlar muhammen bedelin üzerinde bir bedelle satılmış ise de, somut olay ile hukuki yarara ilişkin hükmün taşınmazın gerçek değeri ile satılmasını sağlamaya yönelik olarak ihdas edildiği ve bu anlamda eldeki talep bakımından şikâyetçinin hukuki yararının bulunduğu dikkate alındığında ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İpotek alacaklısı olan şikâyetçiye satış ilanının tebliğ edilmemesi ihaleye katılıp pey sürme olanağı ile ihaleye talebi ve talibi arttırıcı yönde…
-
27 Kasım
Borçlu şirkete ait elektronik tebligat adresi bulunmaması halinde, tebliğ işleminin Teb. K. m. 35’de belirlenen esaslara uygun olarak yapılması gerekeceği- Şikâyetçi borçlunun ticaret siciline kayıtlı adresinde yer alan “…Sk.” ibaresi yazılmadan yapılan tebligatın Teb. K. m. 35’e uygun olmadığı- Borçlunun ihaleden daha önceden haberdar olduğuna dair dosya kapsamında bir bilgi de bulunmadığından ihalenin feshi istemine ilişkin şikâyetin süresinde olduğunun kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirkete ait elektronik tebligat adresi bulunmaması halinde, tebliğ işleminin Teb. K. m. 35’de belirlenen esaslara uygun olarak yapılması gerekeceği-…
-
27 Kasım
İhale kesinleşene kadar, ihale konusu taşınmazların kira bedellerinin kiracılar tarafından icra dosyasına yatırılmasının istenmesi ve bu bedellerin icra dosyasına yatırılması, İİK 131 ve 134. maddeleri uyarınca icra müdürünün muhafaza ve idare mükellefiyetinin bir gereği olup; takibe konu alacağın tahsiline ilişkin bir işlem olmadığından, bu paradan tahsil ve cezaevi harçları kesilemeyeceği; ancak Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifesinin, İcra iflas harçları ile ilgili “B” bölümünün idare harçları ile ilgili I-4 fıkrasına göre, maktu harç alınması gerekeceği-
İhale kesinleşene kadar, ihale konusu taşınmazların kira bedellerinin kiracılar tarafından icra dosyasına yatırılmasının istenmesi ve bu bedellerin icra dosyasına yatırılması,…
-
27 Kasım
İhale kesinleşmeden icra müdürlüğü tarafından tapuya tescil işlemi yazılamayacağı, buna rağmen yazıldı ve tapuya tescil işlemi yapıldı ise ihale alıcısına karşı genel mahkemelerde tapu iptal ve tescil davası açılarak tescil işleminin iptali sağlanacağı- Borçlu tarafından ihalenin feshi davası açılıp , feshe dair karar kesinleşse dahi bu nedenle alıcının mahkeme kararı olmadan ihale bedelini talep etmesi olanaklı olmadığı- İhale alacaklısına ödeme, genel mahkemelerde açılacak bir dava ile mümkün olup, somut olayda İİK 40. maddenin uygulama yeri olmadığı-
İhale kesinleşmeden icra müdürlüğü tarafından tapuya tescil işlemi yazılamayacağı, buna rağmen yazıldı ve tapuya tescil işlemi yapıldı ise ihale alıcısına karşı…
-
27 Kasım
Üçüncü kişi, haciz ihbarnamesine itiraz etme hakkına sahip olup, alacaklının, borçlunun annesine haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin kabulü gerekirken, icra müdürlüğünce “borçlunun annesi alelade bir üçüncü kişi olmadığından ve gönderilecek haciz ihbarnamelerinin aile bireylerini küçük düşüreceği” gerekçesiyle bu istemin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Üçüncü kişi, haciz ihbarnamesine itiraz etme hakkına sahip olup, alacaklının, borçlunun annesine haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin kabulü gerekirken, icra müdürlüğünce “borçlunun…
-
27 Kasım
Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden kurulan hükme ilişkin Özel Daire bozma kararı sonrası dosya ilk derece mahkemesine gönderilmişse de, HMK 373/2 gereğince dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerektiği- Yanılgı sonucu dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmiş olmasının, bölge adliye mahkemesinin HMK 373/3 kapsamında bozma kararına karşı uyma veya direnme kararı verme yetkisini ortadan kaldırmayacağı ve bu yetkinin ilk derece mahkemesine geçmeyeceği- İlk derece mahkemesince direnme adı altında verilen kararın bir sonuç doğurduğundan ya da tarafların leh ve aleyhine usule ilişkin hak bahşettiğinden söz edilemeyeceği
Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden kurulan hükme ilişkin Özel Daire bozma kararı sonrası dosya ilk…
-
24 Kasım
Birden fazla takip dosyasına ilişkin itirazın iptali konulu takibe dayanak ilamda hükmedilen icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kurulan hükmün on sekiz adet ayrı takip dosyası için bölünebilir nitelikte bulunmadığı, bu alacak kalemlerinin bütün takip dosyaları için ayrı ayrı miktarlar belirtilmeden tek kalemde hüküm altına alındığı, bu nedenle önceki takip dosyaları üzerinden takibe devamla infazının mümkün olmadığı gözetildiğinde, alacaklı tarafından bu alacak kalemleri yönünden müstakil takip yapılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmıştır.
Birden fazla takip dosyasına ilişkin itirazın iptali konulu takibe dayanak ilamda hükmedilen icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri…
-
24 Kasım
Alacaklıca bozmadan önce itirazın iptali ilamında hükmedilen feriler yönünden iki ayrı takip başlatılmış olmakla, bozma ilamından sonra aynı alacak kalemlerinin itirazın iptaline konu ilamsız takip dosyasından tekrar istenmesinin mükerrer olduğu- Alacaklı tarafından bozma öncesi karara istinaden icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri ile harç yönünden ayrı ayrı takip yapıldığından bozma sonrası verilen karara istinaden düzenlenen şikayete konu icra emrinde talep edilen bu kalemler yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Alacaklıca bozmadan önce itirazın iptali ilamında hükmedilen feriler yönünden iki ayrı takip başlatılmış olmakla, bozma ilamından sonra aynı alacak kalemlerinin…
-
24 Kasım
Borçlunun, ilamda kendi lehine hükmedilen ilam vekalet ücretini, alacaklıya olan borcu sebebiyle ödeme yaparken mahsup etmesi, kendi lehine olan bir hükümden vazgeçmesi anlamına gelir ki, bu durumun Avukatlık Kanunu’nun 164/5. maddesine aykırı olmadığı, borçlu, aynı ilamda kendi lehine hükmedilen ilam vekalet ücretini mahsup ettiğini bildirdiğinden ilamda davalı (borçlu) lehine hükmedilen ilam vekalet ücretinin mahsup edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Borçlunun, ilamda kendi lehine hükmedilen ilam vekalet ücretini, alacaklıya olan borcu sebebiyle ödeme yaparken mahsup etmesi, kendi lehine olan bir…
-
24 Kasım
Alacaklı tarafından üst sınır ipoteğine dayalı olarak başlatılan ilk takipte, üst sınırı aşacak şekilde takibe ilaveler yapılamayacağından itirazın iptali davasına konu icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri için ayrı takip yapılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı,
Alacaklı tarafından üst sınır ipoteğine dayalı olarak başlatılan ilk takipte, üst sınırı aşacak şekilde takibe ilaveler yapılamayacağından itirazın iptali davasına…
-
24 Kasım
Alacaklının hesabına haricen yapılan kısmi ödemenin öncelikle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşürülmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerektiği-
Alacaklının hesabına haricen yapılan kısmi ödemenin öncelikle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşürülmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi…
-
24 Kasım
İİK’nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun ‘hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile icra emri gönderilemeyeceğine’ ilişkin şikayetinin, İİK’nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbi olduğu- Öte yandan, İİK’nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun’un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu-
İİK’nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun ‘hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ…
-
24 Kasım
Yargıtay’dan tehiri icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesinin İİK’nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacağı, şu hale göre; borçlu tarafından, dosya borcunun tamamı (asıl alacak ve fer’ileri) icra dairesine depo edilmiş olmakla, mahkemece, aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Yargıtay’dan tehiri icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat,…
-
24 Kasım
Yargıtay’dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği-
Yargıtay’dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat,…
-
24 Kasım
İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması sırasında tehiri icra talep edilmesi ve icra müdürlüğüne başvurularak gerekli teminatın yatırılması halinde icra müdürlüğünce Bölge Adliye Mahkemesinden tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesinin gerektiği, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından takibe dayanak ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi durumunda, bu karara karşı temyiz yolunun açık olması ve tehiri icra talepli temyiz dilekçesi verilmesi halinde de, icra müdürlüğünce Yargıtay’dan tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesi gerektiği (Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın Yargıtay 12. HD.’nce giderilmesine dair karar)-
İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması sırasında tehiri icra talep edilmesi ve icra müdürlüğüne başvurularak gerekli…
-
23 Kasım
Varlık Şirketlerinin Alacaklarının Tahsilinde İcra Tahsil Harcı ve Vazgeçme Harcı Dahil Yargı Harçlarının Aranmamasına İlişkin Görüş Yazısı
Gelir İdaresi Başkanlığı Görüş Yazısını İndirmek İçin Tıklayın
-
21 Kasım
İİK’nun 72/4 ve 5. maddelerine göre menfi tespit davalarının kabul veya ret ayrımı yapılmaksızın, ilamın fer’isi olan alacakların, hüküm kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
İİK’nun 72/4 ve 5. maddelerine göre menfi tespit davalarının kabul veya ret ayrımı yapılmaksızın, ilamın fer’isi olan alacakların, hüküm kesinleşmeden…
-
21 Kasım
Menfi tespit davasından dönüşen istirdata ilişkin ilam ile; borçlunun bir ilamlı takip yapmasına olanak ve gerek olmadığı, borçlunun ilamı icra dosyasına ibraz ederek İİK. mad. 72/5, c: 2 uyarınca, icranın eski hâle getirilmesini istemesi gerektiği, fakat icranın eski hâle getirilebilmesi için istirdat davasının kabulü kararının kesinleşmesi gerektiği-
Menfi tespit davasından dönüşen istirdata ilişkin ilam ile; borçlunun bir ilamlı takip yapmasına olanak ve gerek olmadığı, borçlunun ilamı icra…
-
21 Kasım
Kesinleşmeden infaz edilemeyecek (takip konusu yapılamayacak) ilamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu- Hüküm bölümünde, “… … borçlu olmadığının tespiti ile …TL ‘nin istirdadı ile davacıya verilmesine” karar verildiğinden, hüküm fıkrasının menfi tespiti de içerdiği ve ilamın infazı için kesinleşmesi gerektiği-
Kesinleşmeden infaz edilemeyecek (takip konusu yapılamayacak) ilamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu- Hüküm bölümünde, “… … borçlu olmadığının tespiti…
-
21 Kasım
HMK.’nin 350/2 ve 367/2. maddelerine göre, aile ve şahsın hukuku ile ilgili ilamlar ve taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara dair kararlar kesinleşmedikçe icra takibine konu edilemeyeceği- İlamın bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tâbi olduğu- İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden, eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacağı-
HMK.’nin 350/2 ve 367/2. maddelerine göre, aile ve şahsın hukuku ile ilgili ilamlar ve taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara…
-
21 Kasım
Menfi tespit davasının reddine karar verilmesi ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair hüküm kurulması aranmadan tedbirin kendiliğinden kalkacağı ve İcra Müdürlüğü’nün ihtiyati tedbirin nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğine ilişkin kararının yasaya aykırı olduğu-
Menfi tespit davasının reddine karar verilmesi ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair hüküm kurulması aranmadan tedbirin kendiliğinden kalkacağı ve İcra Müdürlüğü’nün…
-
20 Kasım
Üst sınır ipoteğinde limit fazlası alacak için alacaklı tarafından ayrıca takip yapılarak haciz konulmadığı sürece, üst sınır limitinden fazla pay ayrılamaz. Diğer anlatımla, üst sınırı aşan alacaklar, teminattan faydalanmazlar ve adi alacak olarak kalırlar.
T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1151 KARAR NO : 2023/1309 T Ü R K…
-
19 Kasım
-
19 Kasım
İcra müdürlüğünce yatırılan nakit ihale bedelinin “…32 günlük mevduata uygulanan en yüksek faizli kısa vadeli bir hesap açılıp, ihale bedelinin bu şekilde nemalandırılmasına karar verilmiştir.” şeklinde nemalandırılması için ilgili bankaya yazı yazıldığı görülmüştür. Yapılan ihale nedeniyle yatırılan ihale bedelinin en yüksek banka faizi ile nemalandırılacağına dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığından, icra müdürlüğünce yasaya uygun olarak ihale parasının nemalandırılmasının yapılmış olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/37 KARAR NO : 2022/830 T Ü R…
-
19 Kasım
Davacıya ödenen nemanın Adalet Bakanlığı’nın 104/1 sayılı Genelgesi, yine Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 22/09/2017 tarih 7176 ve 09/02/2018 tarih 5905 sayılı yazıları, Merkez Bankasının tebliği doğrultusunda Vakıflar Bankası tarafından belirlenen en yüksek cari faiz üzerinden ödenmesi giderek herhangi bir kişiye uygulanan mevduat faizi oranı üzerinden faiz talep edebilmesine ilişkin yasal düzenlemede bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2020/1793 KARAR NO : 2023/1217 T Ü R K …
-
18 Kasım
Davacı temerrüt ihtarnamesinde dördüncü kira yılına ait yıllık kira bedelinin istemiş olup, ihtarnamenin keşide tarihi itibariyle dördüncü yıl kira bedeli muaccel olduğu, temerrüt ihtarnamesinin Türk Borçlar Kanununun 315.maddesinde belirtilen yasal unsurları taşıdığı anlaşıldığından, dördüncü yıl kira bedelinin henüz muaccel olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu
Davacı temerrüt ihtarnamesinde dördüncü kira yılına ait yıllık kira bedelinin istemiş olup, ihtarnamenin keşide tarihi itibariyle dördüncü yıl kira bedeli muaccel…
-
18 Kasım
TBK mad. 120. temerrüt faizi düzenlenmiştir. buna göre; Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği- Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-
TBK mad. 120. temerrüt faizi düzenlenmiştir. buna göre; Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte…
-
18 Kasım
Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği- Mahkemece davacının alacak istemi açıklattırılarak hangi yıl ve aylar kira paralarının talep edildiği tespit edildikten sonra alacak iddiası ve ödeme savunmasına ilişkin taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği- Mahkemece davacının alacak istemi açıklattırılarak hangi yıl ve aylar kira…
-
18 Kasım
Taraflar arasındaki sözleşmenin hususi şartlar 5. maddesinde, kiracının kontrat bitiminde kira bedelini TEFE-TÜFE oranında artırmayı kabul ve taahhüt ettiğinin düzenlendiği, bu şartın geçerli olup tarafları bağlayacağı, mahkemece, aylık kira bedelinin ve kira artış farkının 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden önceki uzamalarda sözleşmenin 5.maddesindeki artış şartı uyarınca, bu tarihten sonra ise Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesindeki sınırlama da gözetilerek ÜFE artış oranını geçmemek üzere ve sözleşme hükmü doğrultusunda belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki sözleşmenin hususi şartlar 5. maddesinde, kiracının kontrat bitiminde kira bedelini TEFE-TÜFE oranında artırmayı kabul ve taahhüt ettiğinin düzenlendiği,…
-
18 Kasım
Takibe dayanak ilamda, hükmolunan nafaka bedelinin her yıl ÜFE oranında artırılması hükmünü içeren 2 nolu bendinde, açıkça hüküm tarihinden itibaren ÜFE oranında nafakanın arttırılmasına karar verilmiştir. Nafakanın dava tarihi dikkate alınarak arttırılacağına dair açık bir hüküm bulunmadığından ilamın yorum yoluyla değiştirilmesi mümkün değildir.
T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2997 KARAR NO : 2020/1898 T Ü R…
-
17 Kasım
Sigorta Tahkim Kararlarına Karşı Tehiri İcra Yolu
Sigorta Tahkim Komisyonları tarafından verilen kararlara karşı Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itirazda bulunulması halinde, itiraz kararın icrasını durdurur. Sigorta Tahkim…
-
16 Kasım
İlam karar tarihinden sonra talep edilebilecek nafakalar yönünden, nafakanın ait olduğu her ayın 26’sından itibaren o ay için nafaka borcunun muaccel olduğu gözetilerek her ayın nafaka borcuna işleyen faizin ayrı ayrı belirlenmek suretiyle toplam faiz hesaplaması yapılması gerektiği-
İlam karar tarihinden sonra talep edilebilecek nafakalar yönünden, nafakanın ait olduğu her ayın 26’sından itibaren o ay için nafaka borcunun…
-
16 Kasım
Türk Borçlar Kanunu’nun 156/2. maddesine göre, borç bir mahkeme kararına bağlanmış ise zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, nafakaya ilişkin ilamlar, bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekeceği, buna göre mahkemece, takip tarihinden geriye doğru on yıllık istenebilir nafaka miktarı bulunarak sunulan ödeme belgelerine göre borcun bulunup bulunmadığı tespit edilmesi gerekeceği-
Türk Borçlar Kanunu’nun 156/2. maddesine göre, borç bir mahkeme kararına bağlanmış ise zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, nafakaya ilişkin ilamlar,…
-
16 Kasım
Tedbir nafakasına ilişkin ara kararın ilamlı takip konusu yapılamayacağı-
Tedbir nafakasına ilişkin ara kararın ilamlı takip konusu yapılamayacağı- Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu…
-
16 Kasım
Boşanma davası içerisinde TMK’nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakasının boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkacağı-
Boşanma davası içerisinde TMK’nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakasının boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkacağı- Yukarıda…
-
16 Kasım
-İhale Bedelinin Nemalandırılmasında Uygulanacak Faiz Oranı -İİK’nın 130 ve 134/5 maddeleri uyarınca ihale bedelinin nakden ödenmesi gerektiği, ihale bedeli yerine çek, bono, teminat mektubu vb. belgeler verilmek suretiyle yapılmak istenilen ödemeler satış bedeli yerine kaim edilemeyeceğinden,
T. C. Y A R G I T A Y 1 2 . H U K U K D A…
-
13 Kasım
-
13 Kasım
Davalı tarafından gerek ödeme emri tebliğinden sonraki itirazında, gerekse yargılama sırasındaki savunmasında, davacıların dava ehliyetine karşı çıkılmadığı, yeni malik olduklarının bilinmediğine dair herhangi bir itiraz ileri sürülmediği, bu durumda, davacıların yeni malik olduğunun ve kira parasının kendilerine ödenmesi gerektiğinin davalı tarafından bilinmekte olduğunun kabulü gerekeceği, bu nedenle, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı tarafından gerek ödeme emri tebliğinden sonraki itirazında, gerekse yargılama sırasındaki savunmasında, davacıların dava ehliyetine karşı çıkılmadığı, yeni malik olduklarının…
-
13 Kasım
Ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki sürelerin işlemeyeceği, borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesinin yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili olmadığı- Kiralananın satılmasıyla yeni malikin TBK’nun 310. maddesi gereğince kira sözleşmesinin tarafı haline geleceği, bu durumda davacının yeni malik sıfatı ile icra takibi yapmasında usulsüzlük bulunmadığı-
Ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki sürelerin işlemeyeceği, borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine…
-
13 Kasım
Kira sözleşmesinin kiraya veren olarak K.P. ve S.P. vekili T.P. ile kiracı olarak “K.D. ve H.Ö. ortaklığı” adına K.K. ve H.Ö. vekili M.Ö. tarafından imzalandığı anlaşıldığından, kiraya verenin K.P. ve S.P. olduğunun, davacı T.P.’nun ise kira sözleşmesini vekaleten imzaladığının kabulü gerekeceği, oysaki davacı T.P.’nin takibi kendi adına başlattığı gibi davayı da kendi adına açtığı, husumetin ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gereken bir husus olduğu, bu nedenle mahkemece, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından istemin reddine karar vermek gerekeceği-
Kira sözleşmesinin kiraya veren olarak K.P. ve S.P. vekili T.P. ile kiracı olarak “K.D. ve H.Ö. ortaklığı” adına K.K. ve…
-
13 Kasım
Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği- Disiplin ve tazyik hapsinin bir “hapis” cezası olmadığı- Taahhüdü ihlal suçundan kişinin kendisinden beklenen yükümlülüğü yerine getirdiği takdirde de serbest kalacağı cihetle, sanığın 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 2 ay hapsen tazyikine karar verilemeyeceği-
Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin…
-
13 Kasım
“Disiplin hapsi” veya “tazyik hapsi”nin, “bir suç karşılığı olmayıp kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış bir fiil karşılığı olarak uygulanan seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen yaptırımlar” olduğu- İİK.’nin 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için “taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği
“Disiplin hapsi” veya “tazyik hapsi”nin, “bir suç karşılığı olmayıp kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış bir fiil karşılığı…
-
13 Kasım
Müşterek çocuğun, okul ve servis giderleri için yapılan harcamaların iştirak nafakası borcuna mahsuben yapıldığına ilişkin bir açıklama yoksa iştirak nafakası borcu sona ermez.
Hukuk Genel Kurulu 2020/133 E. , 2022/658 K. “İçtihat Metni” MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 1. Taraflar arasındaki…
-
13 Kasım
Alacağın temliki ile alacak hakkının bunu devralan 3. kişiye geçeceği ve alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme… gibi) hukuki işlemlerin bu 3. kişi tarafından yapılabileceği- Alacak üzerindeki tasarruf yetkisi, takibe başlandıktan sonra dosya alacağını temlik alan alacaklılara geçmiş olduğundan, temlik edenin alacak üzerinde artık tasarruf hak ve yetkisi bulunmadığından (kalmadığından), hakkında dava da açılamayacağı-
Alacağın temliki ile alacak hakkının bunu devralan 3. kişiye geçeceği ve alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme… gibi)…